Bağırsak İçin Beslenme Önerileri

Birçoğumuz günlük hayatında yaşadığı sindirim problemlerini; sıklığı, yaygınlığı ve zaten kesin bir çaresi yok inanışı nedeniyle normalleştiriyor. Her yemekten sonra şiş hissetmek, düzensiz bağırsak hareketine sahip olmak, mide yanmaları ve giderek uzayan bu liste herkese çok tanıdık gelse de aslında tüm bedeni; fiziksel, ruhsal, zihinsel olarak etkileyen sindirim sistemimizin yardım çağrılarını oluşturuyor. Birçoğumuzda bu yardım çağrıları ortak olarak görülse de, kaynağı yani bağırsaklarımız farklı nedenlerden ötürü dengesini yitirmiş olabiliyor. Dr. Josh Axe‘ın 5 bağırsak tipi altında topladığı bu problemler ancak ona uygun beslenme değişimleri ile sağlığına tekrardan kavuşabiliyor. 

Dr.Axe’ın hazırladığı linkteki İngilizce testten hangi bağırsak tipine sahip olduğunuzu da bulabilir, daha sonra size uygun beslenme önerilerini okuyabilirsiniz.

1. Sindirim bağırsağı

Bağırsaklarda yaşanan problem direkt olarak sindirim sistemi üzerinde; mide bulantısı, kabızlık, ishal, reflü, gastrit, IBS (irritabl bağırsak sendromu) gibi rahatsızlar ile görülüyorsa Sindirim bağırsağı tipinden bahsedebiliriz. Bu tip bağırsağın gerisinde genellikle sindirimi zorlaştıracak alışkanlıklar; yanlış çiğneme, hızlı ve çeşitsiz yeme, pankreas problemleri, geçirgen bağırsak sendromu, bağırsak mikrobiyotasında dengesizlikler yatar.

Beslenme önerileri

  • Mikrobiyota dengeleyici besinleri; fermente gıdalar, pro/pre/postbiotikler, işlenmemiş gıdaları bol miktarda tüketmek
  • Glütenden bir süre uzak durmak
  • Tüketilen gıda çeşidini arttırmak
  • Yavaş, oturarak ve bolca çiğneyerek yemek yemek
  • Paleo veya Pegan diyetini takip etmek

2. Bağışıklık bağırsağı

Bağışıklık sisteminin yüzde 70’i bağırsaklarda bulunur. Bağışıklık bağırsağı da kendini, zayıflayan bağışıklık sistemi ile ortaya çıkan; sık enfeksiyona yakalanma, cilt problemleri, alerjiler, astım, sinüslerin tıkanması ile gösterir. Temelinde çok sık antibiyotik, ilaç kullanma, çevresel toksinlere sürekli maruziyet ve yine bağırsak mikrobiyotasının bozulması yatar.

Beslenme önerileri

  • Bir süre boyunca sadece düşük Histaminli yiyecekler yemek
  • Genel anlamda Paleo diyeti takip etmek
  • Bağışıklığı güçlendirmek için içerisinde bol miktarda C vitamini, kurkumin, glutatyon, D vitamini bulunan besinler tüketmek, gerekirse dışarıdan takviyeler ile desteklemek

3. Toksik bağırsak

Sağlıklı bağırsaklara sahip olmak için gereken her beslenme alışkanlığına sahip olan fakat sürekli olarak sindirim problemleri yaşamaya devam eden kişilerin Toksik bağırsak tipine sahip olmaları çok muhtemeldir. Toksik bağırsak otoimmün hastalığa sahip veya geçmişinde böyle bir hastalık için yoğun medikal bir tedavi almış kişilerde görülebilir. Oksidatif strese ve patojenlere karşı sağlıklı bir bağırsağa göre çok daha hassas olan Toksik bağırsak beraberinde birçok gıda hassasiyetini, virüs ve bakteri enfeksiyonlarını, kimyasal zehirlenmelerini, Mast hücrelerini, Vertigo ve Lyme hastalığını getirebilir.

Beslenme önerileri

  • Bir süre boyunca sadece düşük Histaminli yiyecekler yemek
  • Genel anlamda Paleo diyeti takip etmek
  • Detoksifikasyona yardımcı kereviz suyunu günlük beslenmede bir rutin haline çevirmek
  • Mast hücrelerini dengelemesi, metilasyon sürecini desteklemesi için kuersetin gibi mitokondri sağlığını destekleyen takviyeleri doktor gözetiminde almak

Beslenmenin yanı sıra bedenin lenf drenaj sistemini hızlandırmak için kuru fırçalama veya lenfatik drenaj masajı gündelik yaşama dahil edilmelidir.

4. Hormonal ve metabolik bağırsak

Bağırsaklar mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin başta olmak üzere ruh halini, metabolizmayı, kiloyu etkileyen birçok hormonun salgılandığı, endokrin sisteminin motor güçlerinden biridir. Bu nedenle bağırsaklarda yaşanan bozukluluklar kendini hormonal ve metabolik; istenmeyen kilo artışı, PKOS, kan şekeri dengesizliği, sürekli yorgun hissetme, PMS, regl düzensizlikleri, tiroid bozuklukları ile göstermesi Hormonal ve metabolik bağırsak tipi altındadır. Bağırsak sağlığı ve hormonal sağlık birbirleri içine sıkıca geçili olduğu için içlerinden birinin kötüye gitmesi diğerini de aşağı çeker. Bir başka değişle kötü ruh hali, örneğin yoğun stres bağırsak problemlerini, bağırsak mikrobiyotasının dengesizleşmesi de hormonal ve metabolik bozuklukları tetikleyebilir.

Beslenme önerileri

  • Mikrobiyota dengeleyici besinleri; fermente gıdalar, pro/pre/postbiotikler, işlenmemiş gıdaları bol miktarda tüketmek
  • Kısa dönem düşük karbonhidrat, yüksek protein, yüksek sağlıklı yağ bulunduran bir beslenme planı takip etmek
  • Paleo veya Pegan diyetini takip etmek
  • Bol miktarda lif tüketmek
  • Rafine şekerden mümkün olduğunca uzak durmak
  • Karbonhidratları beslenmeden çıkarmak yerine sağlıklı versiyonları; işlenmemiş, tam tahıllar, baklagiller, nişastalı sebzeler ve meyveler ile değiştirmek
  • Magnezyum, D3 vitamini ve çinko ağırlıklı besinler tüketmek, gerekirse dışarıdan takviyelerle desteklemek

5. Beyin bağırsağı

Beyin ve bağırsak birbirlerine direkt olarak Vagus siniri ile bağlıdırlar. Bu nedenle bağırsaklar ikinci beyin olarak da adlandırılırlar. Hormonal ve metabolik dengede büyük rol oynarken sinir sistemi üzerinde de etkilidir. Eğer bağırsaklarda yaşanan bir rahatsızlık kendini sinir sistemi, zihinsel ve ruhsal sağlık üzerinde; yeme bozuklukları, anksiyete, depresyon, ADHD, baş ağrıları, migren, beyin sisi hatta Alzheimer ile gösteriyorsa Beyin bağırsağı tipinde değerlendirilir. Bu beyin ile bağırsak arasındaki bağın zarar gördüğü anlamına gelir. Zararı veren de büyük oranda stres ve strese bağlı salgılanan fazla kortizoldür. Zihinsel rahatsızlıklara bağırsak problemlerinin de eşlik etmesi veya tam tersi IBS’e sahip bireylerin anksiyete yaşamaya 4 kat daha meyilli olması bu durumu kanıtlar niteliktedir.

Beslenme önerileri

  • Mikrobiyota dengeleyici besinleri; fermente gıdalar, pro/pre/postbiotikler, işlenmemiş gıdaları bol miktarda tüketmek
  • Kısa dönem düşük FODMAP diyeti takip etmek
  • Kısa dönem düşük karbonhidrat, yüksek protein, yüksek sağlıklı yağ bulunduran bir beslenme planı takip etmek
  • Bol miktarda su içmek
  • B vitamini yüksek besinler tüketmek, gerekirse dışarıdan B vitamin kompleksi taksiyesi almak
  • Çinko, magnezyum ve kurkumin ağırlıklı besinleri bolca tüketmek.

Bu içerik bilgilendirme amaçlıdır. Profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini almaz veya olması amaçlanmamıştır. Bir sağlık sorununuz varsa veya böyle bir sorununuz olduğundan şüpheleniyorsanız, mutlaka doktorunuza danışmanız gerekmektedir.

Sonbaharda Bağışıklığı Güçlendirme Yolları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Next Post

Plevral Efüzyon (Akciğerde Sıvı Birikmesi)

Çar Eki 6 , 2021
Tıpta plevral efüzyon veya plörezi olarak adlandırılan bu durum, plevral boşlukta (akciğerleri çevreleyen iki ince zar tabakası arasındaki bölge) meydana gelen anormal sıvı birikimidir. Efüzyonun boyutuna bağlı olarak, akciğerlerin genişleme yeteneği önemli ölçüde bozulabilir. Bu da nefes almayı çok daha zor bir hale getirebilir. Akciğerlerin plevral boşluğunda biriken sıvı enfeksiyonlardan, […]
akciğerde sıvı birikmesi

Recent Post