Epilepsi hastaları oruç tutabilir mi?
Ramazan’da yaşam şeklimiz ve sirkadiyen ritmimiz değişir. İlaç alım düzeni bozulur, uyku süresinde azalma ve/veya uyku bölünmeleri, uzun süreli açlık ile susuzluğa bağlı olarak bazı metabolik değişikler, emosyonel stres ve yorgunluk meydana gelir. Bunların her biri ayrı ayrı veya tümü birden aç kalma sırasında nöbet gelişimini etkileyebilir. Oysa epilepsi hastalarının hayatlarının planlı olması istenir. İlaçların gün içinde belli saatlerde alınması, uykunun düzenli ve süresinin yeterli olması, zamanında yemek yenmesi, aç kalınmaması ve günlük su ihtiyacının karşılanması gerekir. Yapılan çalışmalar, Ramazan’da epilepsi hastalarının nöbet sıklığının arttığını göstermiştir. Dolayısıyla epilepsi hastalarının oruç tutmaları önerilmez. Dolayısıyla her hasta bu süreç için nöroloji uzmanına danışmalıdır.
Hangi sorunlar yaşanabilir?
Hastaların kullandıkları ilaç veya ilaçların kullanım özellikleri, etki süreleri, etkinlikleri, vücuttan atılım yolları ve yan etkileri farklıdır. Epilepsi hastalarının ilaçlarını zamanında kullanmaları gerekir. Örneğin bazı ilaçlar 6 saatten daha uzun bir aralıkla önerilmeyebilir ya da günde iki defa alınması gereken ilaçlar arasında belli bir zaman dilimi olması gerekebilir. Uzun süreli açlık sonucu ilaç saatlerinin değişmesi veya dozlarının alınmaması, ilaç etkinliğini azaltıp nöbet riskine ya da ilaca bağlı yan etkilere neden olabilir.
Ayrıca uzun süre aç ve susuz kalmak epileptik nöbetlerini tetikleyebilir. Uzun süreli aç kalma kan şekerinde düşmeye, özellikle sıcak aylarda susuz kalma dehidratasyon ve bazı metabolik değişikliklere yol açarak nöbetlerin sayısının artmasına neden olabilir. Gün içinde yeteri kadar su içme, bazı ilaçların metobolizması, vücuttan atılması ve yan etkilerinin azaltılması için önemlidir. Diğer bir faktör ise uyku düzeninin bozulmasıdır. Az uyuma ya da uykunun bölünmesi nöbet eşiğini düşürerek nöbet riskini artırabilir. Özellikle bazı epilepsi tiplerinde bu daha önemlidir. Çalışmalar Ramazan’da emosyonel stresin ve yorgunluğun arttığını, yaşam kalitesinin bozulduğunu ve bu etkenlerin nöbetleri tetikleyebileceğini ortaya çıkarmıştır.
Oruç tutmadan önce hekime danışmak neden önemli?
Tüm hastalar oruç tutmadan önce hekimlerine danışmalıdırlar. Hastalık özellikleri nedeniyle epilepsi hastaları muhakkak kendilerini takip eden hekimleriyle iletişim kurmalıdır. Her hasta kendi içinde değerlendirilmelidir. Hastanın yaşı, hastalık süresi, nöbet tipi, nöbet sıklığı, kullandığı ilaçlar ve sayısı, ilave hastalıklar, EEG ve beyin görüntüleme bulguları gibi faktörler birlikte ele alınmalıdır. Hasta bazında belirlenen olası risk faktörleri hakkında detaylı bilgi verilmelidir. Nöbet geçirme ve nöbet sayısının artacağı belirlenen yüksek risk özelliklerine sahip hastalar oruç tutmamalıdır. Düşük riskli hastalara olası riskler anlatılmalı, hastalar oruç tutmak isterlerse ilaç saatlerinde değişikler yapılması, kan düzeylerinin stabilizasyonun sağlanması belli bir süre gerektirir. Çalışmalar, oruç tutmak isteyen hastaların hekimlerine en az üç ay öncesinden başvurmalarının gerekliliğini vurgulamaktadır. Özellikle nöbet kontrolü sağlanmış nöbetsiz veya nöbet sıklığı az olanlar hastalar; “nasılsa nöbetim yok, nöbet sıklığım az” düşüncesiyle hekime danışmadan kendi kendilerine karar verip oruç tutmamalıdırlar.
Oruç tutarken nelere dikkat edilmeli?
Oruç tutabilecek hastaların ilaçlarını düzenli kullanmaları, hekiminin gerekli gördüğü tetkikleri ihmal etmeden zamanında yaptırmaları ve hekimleriyle iletişim halinde bulunmaları önemlidir. Kulaktan duyma ve/veya sosyal medyadan öğrendikleri her türlü bilgiyi uygulamadan önce hekimlerine danışarak doğruluğunu öğrenmeleri gerekir.