Ağız kokusu nasıl giderilir?

Ağız kokusu olarak da adlandırılan halitozis, bireyler için utanç verici hatta bazen kaygıya neden olabilen bir sorundur. Piyasada bulunan sakız, gargara, şeker gibi birçok ürün bu sorunu yaşayan insanlar için üretilmiş olsa da, bu ürünlerin çoğu sadece geçici çözüm sunar. Ağız kokusu, gıdalar ya da yetersiz ağız hijyeni nedeniyle oluşmuyorsa, bu sorunun altında farklı bir tıbbi neden olabilir. 

Ağız kokusu

Ağız kokusu nefes verme ile birlikte dışarıya salınan kötü kokulu bir şikayettir. Bazı insanlar ağız kokusu az olsa da bu konu hakkında çok endişelenirken, bazı insanlar kendi ağız kokusunu fark etmeyebilir. Bireyin kendi nefesinin nasıl koktuğunu değerlendirmesi zordur. Bu nedenle, bazen ağız kokusunun varlığı birinci dereceden akrabalara ya da yakın arkadaşlara danışarak doğrulanır.

AĞIZ KOKUSU İÇİN DOKTORA GÖRÜNMELİ MİYİM?

Ağız kokusu varlığında ilk önce ağız ve diş hijyeni alışkanlıkları gözden geçirilmelidir. Yemekten sonra dişler ve dil fırçalanmalı, diş ipi kullanılmalı ve bol su içmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri yapılmalıdır. Bu gibi değişiklikler yaptıktan sonra ağız kokusu devam ederse, diş hekiminize başvurulması gerekir. Diş hekimi, diş dışında ciddi bir durumun ağız kokusuna neden olduğundan şüpheleniyorsa, kokunun nedenini bulmak için hastayı ilgili bir uzman doktora yönlendirir.

Ağız kokusu nedenleri

Ağız kokusu neden olur?” birçok kişi tarafından merak edilen bir konudur. Ağız kokusu sebepleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Gıdalar: Dişlerin arasındaki veya çevresindeki biriken yiyecek parçacıklarının parçalanması bakterileri artırabilir ve kötü kokuya neden olabilir. Soğan, sarımsak ve baharat gibi bazı yiyeceklerin tüketilmesi de ağız kokusuna neden olabilir. 
  • Tütün ürünleri: Sigara içmek hoş olmayan ağız kokusuna neden olur. Sigara içenlerin ve diğer tütün ürünleri kullanıcılarının, bir başka ağız kokusu kaynağı olan diş eti hastalığına sahip olma olasılıkları daha yüksektir.
  • Yetersiz diş bakımı: Düzenli diş fırçalamayan ve diş ipi kullanmayan bireylerde, yiyecek parçacıkları ağızda kalıp ağız kokusuna neden olur. Bu gibi durumlarda, dişlerde renksiz ve yapışkan bir bakteri plağı oluşur. Bakteri plağı temizlenmediği takdirde, diş etlerini tahriş edebilir ve sonunda diş ve diş etlerinin arasında plak dolgulu cepler oluşturabilir (periodontitis). Dil ayrıca koku üreten bakterileri de hapsedebilir. Düzenli olarak temizlenmeyen veya uygun şekilde takılmayan protezler, kokuya neden olan bakteri ve yiyecek parçacıklarını barındırabilir.
  • Ağız kuruluğu: Tükürük, kötü kokulara neden olan partikülleri temizleyerek, ağzı temizlemeye yardımcı olur. Tıp dilinde kserostomi denilen ağız kuruluğunda, tükürük üretimi azaldığı için ağız kokusu artabilir. Ağız kuruluğu uyku sırasında doğal olarak oluşur, sabahları insanlarda normal olarak gözlenen kötü ağız kokusuna yol açar. Bu durum ağzı açık uyuyanlarda kötüleşerek daha fazla fark edilir. Kronik kuru ağız, bazı hastalıklardan ya da tükürük bezlerindeki problemlerden kaynaklanabilir.
  • İlaçlar: Bazı ilaçlar ağız kuruluğuna katkıda bulunup dolaylı olarak ağız kokusuna neden olur. Bazı ilaçlar ise vücutta metabolize olup parçalandıktan sonra birtakım kimyasallar oluştururlar. Bu kimyasallar kan dolaşımına katılıp ciğerlere ilerler ve kötü kokuya neden olur. 
  • Ağızdaki enfeksiyonlar: Diş çekilmesi gibi ağız ve çene cerrahisi sonrasında ağızda oluşan yaralar, kötü kokuya neden olabilir. Bunun haricinde diş çürümeleri ve diş eti hastalıkları da kötü kokulara neden olur.
  • Burun ve boğaz hastalıkları: Sinüs enfeksiyonları, geniz akıntıları ve boğaz enfeksiyonları ağız kokularına neden olur. 
  • Diğer tıbbi sebepler: Gastroözofageal reflü hastalığı gibi mide ile ilgili problemler ağız kokusuna neden olabilir. Bunun haricinde diyabet gibi metabolik bozukluklar veya kanserler belirgin bir ağız kokusuna neden olur. Küçük çocuklarda ağız kokusu, bir burun deliğine gizli bir şekilde yerleşen bir yiyecek parçasından ya da yabancı bir cisimden kaynaklanabilir.

Ağız kokusu tedavisi

Ağız kokusu tedavisi için ilk önce bir diş hekimine başvurmanız gerekmektedir. Diş hekimi hem ağızdan hem de burundan verilen nefesi koklayarak kokuyu bir ölçekte derecelendirebilir. Dilin arkası ağız kokularının en sık gözlenen kaynağı olduğundan, diş hekimi burayı bir alet yardımıyla sıyırıp kokusunu değerlendirebilir. Ağız kokusu eğer bir çürükten dolayı oluşuyorsa, diş hekiminiz burada nasıl bir tedavi yapılması gerektiğini sizinle tartışacaktır. 

Ağız gargaraları ve diş macunları: Ağız kokusu dişlerde bakteri birikimi (plak) nedeniyle oluşuyorsa, diş hekimi bakterileri öldüren ağız gargarası önerebilir. Bunun haricinde antibakteriyel bir madde içeren bir diş macunu da önerilebilir.

Diş hastalıklarının tedavisi: Hastada diş eti hastalığı tespit edildiği takdirde kişi, bir diş eti uzmanına (periodontist) havale edilebilir. Diş eti hastalığı, diş etinin çekilmesine neden olur. Bu durum, oluşan bu boşluklara kötü koku oluşturan bakterilerin yerleşmesine zemin hazırlar. Buradaki bakteriler sadece bir diş hekimi tarafından temizlenebilir. 

Diş hekimi, diş ve diş etlerini sağlıklı bulursa, kokunun kaynağının tedavisi için hastayı farklı bir uzmana gönderebilir. Enfeksiyonların tedavisi için antibiyotik, reflünün tedavi ise diyet ve mide asidinin etkisini azaltmayı sağlayan ilaçlarla yapılır.

Ağız kokusu nasıl giderilir?

“Ağız kokusu nasıl geçer?” sorusunun cevabı küçük ve düzenli önlemler almakladır. Ağız kokusunu azaltmak veya önlemek için evde yapabileceğiniz uygulamalar aşağıda sıralanmıştır:

  • Yemeklerden sonra diş fırçalamak: Sadece evde değil dışarıda ya da iş yerinde yemek yedikten sonra kullanmak için yanınızda bir diş fırçası bulundurmalısınız. Özellikle yemeklerden sonra, günde en az iki kez florür içeren bir diş macunu kullanarak fırçalama yapmalısınız. Antibakteriyel özelliklere sahip diş macunlarının kötü kokuları azalttığı çalışmalarca gösterilmiştir.
  • Günde en az bir kez diş ipi kullanmak: Doğru diş ipi kullanmak, yemek parçacıklarını ve plakları dişlerinizden uzaklaştırır ve kötü nefesi kontrol etmeye yardımcı olur.
  • Dili fırçalamak: Dil de dişler gibi bakterileri barındırır, bu yüzden dikkatlice fırçalamak kokuları azaltabilir. Sigara kullananlar ya da ağız kuruluğu yaşayanlar bakteriler tarafından kaplanmış bir dile sahip olmaya daha yatkındırlar, bu nedenle bu tür kişilerin özel bir dil kazıyıcı kullanmasında fayda vardır. Bunun haricinde dahili dil temizleyicisi olan bir diş fırçası da kullanılabilir.
  • Takma dişleri veya diş cihazlarını temizlemek: Köprü veya takma diş takıyorsanız, en az günde bir kez veya diş hekiminizin belirttiği sıklıkta ve şekilde temizliğini yapmalısınız. Diş hekiminiz size en iyi temizlik ürünlerini önerebilir.
  • Ağız kuruluğundan kaçınmak: Ağzınızı nemli tutmanız gerekir, bunun için tütün ürünlerinden uzak durup daha fazla su tüketebilirsiniz. Daha kuru bir ağza yol açabilecek kahve, alkolsüz içecekler veya alkol gibi içecekleri sınırlandırmalısınız. Tükürükleri uyarmak için şekersiz sakız çiğneyebilirsiniz. Kronik ağız kuruluğu için, diş hekiminiz veya doktorunuz, tükürük akışını uyaran yapay bir preparat veya oral bir ilaç verebilir.
  • Diyeti düzenlemek: Ağız kokusuna neden olabilecek soğan ve sarımsak gibi yiyeceklerden kaçınmak ağız kokusunu azaltır. Aynı şekilde çok şekerli yiyecekler yemek de ağız kokusuyla bağlantılı bulunmuştur.
  • Düzenli olarak yeni bir diş fırçası almak: Her üç ila dört ayda bir diş fırçanızı değiştirmeyi unutmayın. 
  • Düzenli diş muayeneleri yaptırtmak: Diş hekiminize düzenli aralıklarla (genellikle yılda iki kez) dişlerinizi veya takma dişlerinizi muayene ettirip temizletebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Next Post

Bebeğin Kalp Atışı Ne Zaman Duyulur?

Sal Kas 7 , 2023
Anne adayının gebe olduğu kesinleştikten sonra, artık her ay düzenli olarak bebeğin gelişimi takip edilir. Yapılacak düzenli muayeneler ile bebeğin kalp atışları duyulur, cinsiyeti anlaşılır ve çeşitli gelişim durumları gözlenir. Sağlıklı bir bebeğe sahip olmak, çocuk sahibi olmayı düşünen her çiftin hayalidir. Bu nedenle, çiftler çocuk sahibi olmaya karar verdiklerinde […]
Bebeğin Kalp Atışı Ne Zaman Duyulur?

Recent Post