Kalbin kasılıp gevşemesi, kalpte bulunan önemli dokuların oluşturduğu sinirsel iletiler sayesinde gerçekleşir. Tıpta sinoatrial nod ve atrioventriküler nod olarak adlandırılan bu sinir hücresi odakları birer pacemaker olarak tanımlanır ve kalbin kasılıp gevşemesi büyük oranda bu iki hücre odağı tarafından sağlanır.
Bu hücrelerde ortaya çıkan herhangi bir problem varlığında kalp kasları gerektiği gibi kasılıp gevşeyemez ve kan dolaşımı hızlı şekilde bozulur. Bu gibi hastalıkların tedavisi için kalbi dışarıdan uyaran pacemaker cihazları tercih edilir.
Pacemaker Nedir?
Kalbin iletim sisteminde görülen hastalıklara bağlı olarak, sinir hücresi odaklarından gerekli sinirsel uyarıların çıkarılmadığı ve kalp hızının yavaşladığı durumlarda, kalbin doğru hızda ve doğru şekilde atmasını sürdürmek için kalp kasına küçük elektriksel uyarılar yollayan, ortalama 20 gram ağırlığında metal bir cihazdır. Kalbin doğal atım mekanizmasını algılayan, takip eden ve duruma göre çeşitli uyarılar göndererek kalp kasının kasılmasını sağlayan kalp pili (pacemaker) cihazı geçici veya kalıcı olarak iki farklı şekilde uygulanabilir.
Kalp Pili Çeşitleri Nelerdir?
GEÇİCİ KALP PİLİ
Geçici kalp pilleri, hastanın kalp atışları normale döndüğünde çıkarılmak üzere takılan cihazlardır. Boyundan, köprücük kemiğinin alt kısmından, kol veya kasık bölgesinden girilerek kalbe ulaştırılan bir kablo ve vücudun dış kısmında bulunan küçük bir kutudan oluşan bu kalp pilleri, hastanın genel durumu düzeldiğinde kolaylıkla çıkarılabilir.
KALICI KALP PİLİ
Genellikle köprücük kemiğinin aşağısına ve derinin hemen alt kısmına yerleştirilen kalıcı kalp pilleri atriyoventriküler blok, taşikardi, bradikardi, hipertrofik kardiyomiyopati ve konjestif kalp yetmezliği gibi daha kronik hastalıkların tedavisi için tercih edilir. Kalbin kasılıp gevşemesi için gerekli uyarıyı oluşturulan kalıcı piller kalbin uyarılan bölgesine göre 3 farklı şekilde sınıflanır:
- Tek odacıklı pil: Tek bir kablodan oluşan ve kalbin yalnızca sağ kulakçığının veya sağ karıncığının uyarılması için kullanılan kalp pili çeşididir.
- İki Odacıklı pil: Kalbin hem sağ karıncığını hem de sağ kulakçığını uyarmak için kullanılan piller iki odacıklı kalp pilleri olarak adlandırılır. İki ayrı kablodan biri sağ karıncığa yerleştirilirken diğeri sağ kulakçığa yerleştirilir ve gerekli durumlarda hem karıncıkta hem kulakçıkta kasılma sağlanır.
- Üç odacıklı pil: Biventriküler pil olarak da adlandırılan bu pil çeşidi Kardiyak Rekonstrüksiyon Tedavi Pili (CRT-P) olarak bilinir ve kalp yetmezliğinin tedavisi için gereken önemli bir uyarı şekline sahiptir. Kalbin sağ kulakçık, sağ karıncık ve sol karıncık bölgelerine yerleştirilen üç farklı kablo sayesinde gücünü kaybetmiş kalp kasının dahi doğru biçimde kasılması ve kalbin her bir odacığının senkronik olarak çalışması sağlanır.
Kalp Pili Neden Takılır?
Normal ritimde atan bir kalpte, sinüs nodundan başlayan bir sinirsel ileti, kulakçıkları uyardıktan sonra atrioventriküler noddan geçerek karıncıkları uyarır ve uyarılan her bir odacığın sırayla kasılıp gevşemesi ile düzenli kalp ritmi sürdürülür. Kalp üzerinde yayılan bu küçük elektriksel uyarıların üretilemediği veya üretilen uyarının bir noddan diğerine aktarılamadığı durumlarda kalp kası doğru biçimde kasılıp gevşeyemez ve bu durum kalp krizi ve kalp yetmezliği gibi oldukça ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Kalpte sinirsel uyarının oluşturulamadığı veya oluşturulan uyarının bir noddan diğerine doğru biçimde iletilemediği durumlarda sağlıklı sinirsel iletimi sürdürmek adına kalbin ilgili odacığına kalp pili takılır. Kişide kalp pili takılmasına yol açan başlıca endikasyonlar şunlardır:
- Erişkinlerde sonradan ortaya çıkan atriyoventriküler (AV) bloklar
- Kronik bifasiküler ve trifasiküler kalp blokları
- Kalp krizine bağlı olarak gelişen av bloklar
- Sinüs düğümü disfonksiyonu
- Taşikardik ritim bozuklukları
- Hipersensitif karotid sinüs senkopu ve nörokardiyojenik senkop
- Hipertrofik kardiyomiyopati, dilate kardiyomiyopati ve kalp nakli gibi özel durumlar
Kalp Pili Nasıl Takılır?
Kalp pili uygulaması steril ameliyathane koşullarında veya kateter laboratuvarlarında yapılır. İşlemden önceki gün hastanın göğüs, koltukaltı ve kasık gibi girişim bölgeleri tıraş edilir ve genellikle köpüklü süngerlerle her bir bölgenin detaylı temizliği sağlanır. Daha sonra hasta işlem için steril ortama alınır ve işlemin hemen öncesinde girişim yapılacak olan bölge dezenfektan özellikli solüsyonlar ile 10 dakika boyunca fırçalanarak temizlenir. Girişim için uygun pozisyonda yatırılmış olan hastanın üzeri kuru steril bez ile örtülerek ameliyathane ortamında işlem başlatılır.
Kalp pili takılması sırasında genellikle bölgesel anestezi tercih edilse de bazı durumlarda ağır sedasyon ya da genel anestezi uygulaması gerekebilir. Girişim için hastanın boynunda, koltukaltında, kolunda ya da köprücük kemiğinin hemen altı kısmında yer alan damarlar tercih edilir. Uygun görülen damar içerisine kateter yolu ile girilir ve kalp pilinin elektrot kısmı floroskopi cihazı ile görüntülenerek kalbe kadar ilerletilir. Cihazın jeneratör olarak adlandırılan kutu şeklindeki kısmı büyük olasılıkla sağ ya da sol göğüs kasının içerisine yerleştirilir. Daha sonra damar ve kas dokusunda açılmış kesiler kapatılarak işlem sonlandırılır ve hasta gerekiyorsa ayılma ünitesine alınır.
Kalp Pili Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
- İşlemden sonraki ilk 1 haftalık süreçte ağrı şikayeti görülebilir. Bu dönemde yalnızca hekim tarafından uygun görülen ağrı kesicilerin kullanılması gerekir.
- Girişim yapılan bölgede kızarıklık, kanama, ödem ve akıntı gibi durumlarla birlikte 38°C üzeri ateş olması işlem sonrası enfeksiyona işaret eden bulgulardır. Kalple ilişkili işlemler sonrasında ortaya çıkan enfeksiyonlar oldukça ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği için kalp pili ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri enfeksiyon bulguları olmalıdır. Bahsedilen bulgulardan herhangi birinin varlığında mutlaka detaylı muayene için doktor kontrolüne başvurulması gerekir.
- Kalp pili kol üzerinden takılmışsa pilin takıldığı taraftaki kol hareketlerini ilk 1-2 aylık süre boyunca bir miktar kısıtlamak gerekebilir. Pil gövde bölgesinden yerleştirilmişse kol kısıtlaması gerekmez.
- İlk 2 aylık sürede kalp pilinin takılı olduğu taraf üzerine yatılmaması ve bu bölgeye şiddetli basınç uygulanan diğer aktivitelerden kaçınılması gerekir.
- Kalp pili cihazı x-ray ve manyetik rezonans gibi birçok radyolojik ışından etkilenir. Dolayısıyla kalp pili takılan hastaların havaalanı, avm, emniyet ve adliye girişlerinde yer alan x-ray tarama cihazlarından geçmemeleri, güvenlik görevlilerine kalp pili kartını göstererek elle aranmayı talep etmeleri önerilir.
- Enerji santralleri, baz istasyonları, silah dedektörleri, polis radar alanları, yüksek gerilim hatları kalp pili fonksiyonlarında değişikliğe neden olabilir. Kalp pili takılmış olan kişilerin bu gibi etkilere maruz kalması durumunda kardiyoloji hekimi ve kalp pili firması ile görüşmesi ve cihaz kontrolü yaptırması gerekir.
Kalp Pili Takılan Hastalar Ne Kadar Yaşar?
Kalp pili kalbin sinirsel ileti mekanizmasının bozulduğu hastalıkların tedavisinde kullanılır ve tedavinin başarısı hastalığın türüne, şiddetine, hastanın yaşına, genel durumuna, eşlik eden ek hastalık varlığına ve daha pek çok faktöre göre değişiklik gösterir. Dolayısıyla “kalp pili takılan hastalar ne kadar yaşar?” sorusunu doğru şekilde cevaplayabilmek için tüm bu faktörleri göz önünde bulundurmak gerekir.
Kalp pili takıldıktan sonra düzenli kontrollerin sürdürülmesi mevcut kalp hastalığının doğru tedavisi için oldukça önemlidir. Bu nedenle kardiyolojik kontrollerin aksatılmaması ve olası bir sorun durumunda hızlı şekilde Kardiyoloji kontrolüne başvurulması gerekir. Kalp pili ile ilgili tüm olasılıklar için düzenli muayeneleri aksatmamaya özen gösterin.