İmmünoterapi nedir?

İmmünoterapi bağışıklık sisteminin kanser hücreleri ile savaşmasını sağlayan biyolojik bir tedavi türüdür. Bağışıklık sistemi, vücudun enfeksiyon hastalıkları ve diğer hastalıklarla savaşmasını sağlar.

İmmünoterapinin ilk başlangıcı 1866’lara kadar uzanır. Başlangıçta bir gözlemden yola çıkan bilim adamları, günümüze kadar çok yol aldılar. İmmünoterapi yaklaşık 4-5 yıldır yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sürekli yeni kanser türleri için immünoterapi yöntemleri geliştirilmektedir. Şu an için yirmiye yakın kanser türü immünoterapi ile tedavi edilebilmektedir. Alerji hastaları için yapılan başka bir immünoterapi çeşidi de mevcuttur. 

Kanser Nedir?

Kanser bir doku veya organdaki hücrelerin anormal çoğalması ve büyümesidir. Kanser bulunduğu organ veya dokudan uzak organlara yayılırsa buna metastaz denir. Kanser hastalığında metastaz kanserin evresinin arttığını gösterir. Kanser hücreleri pek çok faktörden dolayı oluşan gen mutasyonlarının sonucu meydana gelir. Giderek insanlık için büyük bir sorun haline gelen kanser hastalığı gelecekte de insanlığı tehdit etmeye devam edecektir. Bundan dolayı kanser tedavisinde yeni ve etkili yöntemlerin bulunması gerekir. 

İmmünoterapi kanser hastalığı üzerinde nasıl etki eder?

Bağışıklık sistemi anormal hücreleri tanır ve hemen onu yok etmek için savunmaya geçer. Kanser hücreleri de anormal hücrelerdir ancak bağışıklık sisteminden saklanabilirler. Kanser hücrelerinin yüzeyinde bağışıklık hücrelerinin üzerini kapatan proteinler vardır. İmmünoterapi bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini tanımasını ve savunma yapmasını sağlar. Bazı immünoterapi ilaçları radyoterapi ve kemoterapiyi doğrudan kansere ulaştırır. İmmünoterapi kanserin büyümesini durdurur. Tümörün nüks etmesine engel olurlar.

İmmünoterapi türleri nelerdir?

Bağışıklık sisteminin fren mekanizmasına engel olan ilaçlar: Bağışıklık sistemi aşırı immün yanıtı önlemek için fren mekanizmasına sahiptir. Bu gruptaki ilaçlar, fren mekanizmasını etkisiz hale getirerek bağışıklık sisteminin daha güçlü yanıt vermesini sağlarlar. T hücrelerinin kanserle savaşmasını sağlarlar. Bunun için kanserli dokudan T hücreleri alınır; içinden en güçlü olanları seçilir, laboratuvar ortamında çoğaltılır ve hastaya geri verilir. Buna T hücresi transferi denir.

Monoklonal antikorlar: Bağışıklık sistemi üzerinde bulunan ve belirli hedeflere bağlanabilen proteinlerdir. Bu antikorlar kanser hücrelerini işaretler ve bağışıklık sistemi tarafından daha kolay bulunmasını sağlar. Bu nedenle hedefe yönelik tedavi olarak bilinir. Monoklonal antikorlar sağlıklı hücreler değil kanser hücrelerinin özel bölümlerini tanırlar. Kanser hücrelerinin yüzeyindeki büyüme bölgelerini bloke ederek kanserin büyümesine engel olurlar. Bazı monoklonal antikorlar radyasyonla kaplanarak vücuda verilir. Böylece hedefe yönelik radyoterapi yapılabilir. Bazı monoklonal antikorlara kanser ilaçları yüklenir böylece doğrudan kanser dokusuna ulaşmaları sağlanır. 

Kanseri tedavi eden aşılar: Bizi enfeksiyonlardan koruyan bakteri ve virüslere karşı geliştirlmiş aşılardan hepimizin az ya da çok bilgisi vardır. Kanser aşıları tamamen farklı özelliktedir. Zayıflatılmış bakteri veya virüs taşımazlar. Bunlar kanserden koruyan aşılardan da farklıdır. Kanserden koruyan aşılara örnek HPV aşısı ve hepatit B aşısıdır. Kanser aşıları tümör yüzeyinde bulunan antijenleri içerir. Vücuda verildiklerinde bağışıklık sisteminin  kanseri tanımasını ve aktif hale gelmesini sağlarlar. Kanser aşıları kendi tümör hücrelerinizden kişiye özel üretilebilir. Şu anda prostat kanseri için uygulanmakta olan bir aşı kanseri tamamen ortadan kaldırmasa da hastaların ömrünü uzatmaktadır. 

Onkolitik virüsler: Vücuda verildiğinde normal hücrelere dokunmayan ancak kanser hücrelerini parçalayan virüslerdir. 

İmmünmodülatörler: Genel olarak bağışıklık sistemini daha aktif hale getirerek etki gösterirler.

Sitokinler: Sitokinler bazı immün sistem hücreleri tarafından üretilen kimyasallardır. İmmün sistem hücreleri ve kan hücrelerinin üretimi ve aktivitesinde önemli role sahiptirler. Deri altına, kas içine yada damar içine uygulanırlar. Sitokinlerle yapılan immünoterapinin çok yan etkisi vardır. İnterlökinler, interferonlar ve GM-CSF en yaygın kullanılan sitokinlerdir. Sitokinler bağışıklık sistemi hücrelerinin çoğalmasını sağlarlar ve kanser hücrelerini besleyen kan damarlarının oluşumunu bozarak etki ederler. 

İmmünoterapinin yararları nelerdir?

  • İmmünoterapi kemoterapi ve radyoterapiye göre daha az yan etkiye sahiptir. Kemoterapi alamayacak durumdaki hastalara bile verilebilir. 
  • Pek çok kanser hastasının ömrünü uzatmaya yardımcı olur.
  • İmmünoterapi bağışıklık sistemi üzerinde kanser hafızası yaratır. Böylece kanserin tekrarlamasına engel olabilir.
  • Kemoterapi ve radyoterapiye direnç gösteren bazı kanser türleri üzerine etkilidir.
  • Hem tek başına hem de diğer tedavilerle birlikte kullanılabilir.
  • Kemoterapi ve radyoterapi sağlıklı hücrelere de zarar verir. İmmünoterapi sağlıklı hücrelere fazla zarar vermez.
  • Kemoterapi ve radyoterapiye göre daha iyi tolere edilir.
  • Kemoterapi ve radyoterapiye göre daha az yan etki görülür. 
  • Kanserin büyümesi yavaşlar yada durur.
  • kanserin metastaz yapmasına engel olabilir.

Her hasta immünoterapiden fayda görür mü?

Hangi hastaya immünoterapi verileceğinin kararını onkologlar verir. Yapılan gözlemler immünoterapinin hastaların ömrünü uzattığı yönündedir. Konuyla ilgili araştırmalar devam etmektedir.

Hangi kanser türlerinde kullanılır?

İmmünoterapi ilaçları pek çok kanser türünde kullanılmaktadır. Henüz cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi kadar yaygın kullanılmamaktadır. İlaç geliştirme çalışmaları devam etmektedir. 

İmmünoterapinin yan etkisi var mı?

Başlıca yan etkiler:

  • Titreme
  • Zayıflık
  • Baş dönmesi
  • Mide bulantısı ya da kusma
  • Kas veya eklem ağrıları
  • Yorgunluk
  • Baş ağrısı
  • Nefes darlığı
  • Düşük veya yüksek tansiyon
  • Kalp çarpıntısı
  • Sinüs tıkanıklığı
  • İshal
  • Enfeksiyon riski
  • Organ iltihabı
  • Ağrı
  • Şişme
  • Deride kırmızılık
  • Kaşıntı
  • Döküntü
  • Ateş

Kanser aşılarının yan etkileri nelerdir?

  • Ateş
  • Titreme
  • Zayıflık
  • Baş dönmesi
  • Mide bulantısı ya da kusma
  • Kas veya eklem ağrıları
  • Yorgunluk
  • Baş ağrısı
  • Nefes darlığı
  • Düşük veya yüksek tansiyon
  • Şiddetli alerjik reaksiyon

İmmünoterapi nasıl yapılır?

İmmünoterapi ilaçlarının bazıları damardan uygulanır ve uygulama hastanede yapılır. Bazı immünoterapi ilaçları tablet veya kapsül şeklindedir. Cilde krem şeklinde sürülen immünoterapi ilaçları da vardır. Son uygulama şekli idrar kesesinin içine ilacı vermektir.

İmmünoterapi nerede yapılır?

Ülkemizde immünoterapi yapan merkezler bulunur. Genellikle kanser tedavi ünitesinin bir parçasıdırlar. İmmünoterapi günübirlik uygulanabilir. 

İmmünoterapi tedavisi ne kadar sürer?

Tedavinin ne kadar süreceği:

  • Kanserin türü ve ne kadar ilerlemiş olduğu,
  • Alınan immünoterapi türü,
  • Hastanın tedaviye verdiği yanıt durumuna göre değişir.

Tedavi her gün, her hafta ya da her ay olabilir. Bazen immünoterapi döngüler halinde yapılır. Hastaya tedavi verilir, bir süre dinlendirilir sonra tekrar verilir.

İmmünoterapinin işe yaradığı nasıl anlaşılır?

İmmünoterapi alan hastalara doktor ziyaretleri esnasında kan testleri ve radyolojik tetkikler yapılarak tümörün durumu değerlendirilir.

Küba kanser aşısı nedir? Kimlere uygulanabilir?

Küba’da geliştirilen bir aşı akciğer, cilt ve meme kanserlerinde denenmiştir. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği’nin yaptığı açıklamada, aşının kanserli hastalarda ömrü biraz uzattığı ancak tümörü tam olarak ortadan kaldırmadığı ifade edilmiştir. Bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Aşının beyin, yumurtalık ve kalın bağırsak kanseri tedavisindeki etkisi de araştırılmaktadır. Aşı henüz standart tedavi olarak kabul edilmemiştir. Bu aşı onkoloğunuzun uygun görmesi durumunda reçete ile eczaneden alınabilir. Henüz resmi kurumlar reçete bedelini ödemiyor. 

Akciğer kanserinde immünoterapi dönemi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Next Post

Lökosit Yüksekliği (Lökositoz) Nedir?

Cum Mar 18 , 2022
Lökositler, bedeni hastalıklardan ve enfeksiyonlardan korumaya yardımcı olan bir akyuvar türüdürler. Lökositoz ise kandaki lökosit yüksekliği ile kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Genelde hasta olduğunuzda ortaya çıksa da, stres gibi başka faktörlerden de kaynaklanabilir. Lökositoz Türleri Beş farklı lökositoz türü vardır: Nötrofili: Bedendeki akyuvarların %40-60’ını oluşturan nötrofillerdeki artıştan kaynaklanan bir lökositoz […]
lökosit yüksekliği

Recent Post