GAZİ Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “Hamile kalındığı zaman değil, kalmadan önce aslında ebeveynlerin sigarayı bırakmasına karar vermesi gerekiyor. Hatta çocuk sahibi olmaya karar vermek, sigarayı bırakmak için bir fırsat gibi de değerlendirilebilir.” dedi.
Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı ile ilgili 3 türlü etkininin söz konusu olduğunu söyledi. Bunlardan ilkinin ‘1’inci el içicilik’ denilen kişinin sigara kullanması olduğunu belirten Prof. Dr. İlhan, sigara dışında nargile, puro ve pipo kullanımının da yer aldığını kaydetti. Diğerinin ‘2’nci el içicilik’ yani ‘pasif içicilik’ olduğunu ifade eden Prof. Dr. İlhan, “Ortamda birisi içiyorsa, ev, iş yeri veya toplu taşıma aracı olabilir; diğer kişiler de maruz kalıyor. Kişi içmese bile sigaranın dumanındaki zararlı maddelere maruz kalmış oluyorsunuz. Bir diğer etki ise, ‘3’üncü el içicilik’; yani ‘sinmiş sigara etkileri’ diye düşünebiliriz. Örneğin, iş yerinde sizden önceki kişi sigara içti; sigara dumanı ortamdaki eşyalar tarafından emiliyor, absorbe edilmiş oluyor. Bunun içerisinde mobilya, halı, perde ve duvar olabilir; bunlar sigara dumanını çekiyor. Siz o dumanı tekrar soluyorsunuz” dedi.
‘ANNELERİN YÜZDE 15’İ GEBELİK DÖNEMİNDE KULLANIYOR’
Prof. Dr. İlhan, sigaranın etkilerinin anne karnından başladığını, pasif dumana maruz kalmanın da hem anne karnındaki bebeği hem de doğmuş çocuğu etkilediğini söyleyerek, “Bu durum aynı zamanda anne karnında rahim zarının yanlış konumlanmasına sebep olabiliyor. Yanlış konumlanan rahim ise, erken şekilde anneden ayrılabileceği için erken doğum ve ciddi kanamaya sebep olabiliyor. Annenin ve çocuğun hayatını kaybetmesine neden olabiliyor. Anne karnında sigara içildiği takdirde çocukta beslenme bozuklarının ortaya çıkmasına, gelişme geriliğine neden oluyor. Anne sigara içtiği için sigara içen annenin nefes, fiziksel aktivite performansı da düşük olacağı için bu da çocuğa yansıyabiliyor. Türkiye’de gebelik döneminde annelerin yüzde 15’i sigara kullanıyor. Emzirme döneminde ise annelerin yüzde 20’si sigara içiyor” diye konuştu.
‘HAMİLE KALMADAN ÖNCE SİGARAYI BIRAKMALI’
Prof. Dr. İlhan, doğum sonrasında sigara kullanımının çocuklarda gelişme geriliğine neden olurken, astım hastalığını tetiklediğini ya da astımı ortaya çıkardığını belirtti. Çocuklarda solunum yolu mukozasını bozduğu ve tüylü hücrelerin gelişimini engellediği için daha sık solunum yolu enfeksiyonu geçirmesine ve dikkat eksikliğine sebep olduğunu ifade eden Prof. Dr. İlhan, şunları kaydetti: “Baba da sigara içiyorsa, çocuğa etkisi 1,5 kat daha fazladır. Anne ve babanın sigara kullanımı yaklaşık 5 kat daha zararlı etki ortaya çıkarıyor. Yani hamile kalındığı zaman değil, hamile kalmadan önce aslında ebeveynlerin sigarayı bırakmasına karar vermesi gerekiyor. Hatta çocuk sahibi olmaya karar vermek sigarayı bırakmak için bir fırsat gibi de değerlendirilebilir. Çocuklar anne ve babalarını örnek alacakları için çocuklarda da tütün kullanımı daha fazla oluyor. Ev içinde bir rol model olacak kişi ya da en az 3 arkadaşından 1’i sigara içiyorsa, çocuklarda tütün kullanımı 8-9 kata kadar daha fazla oluyor.”
‘ANİ BEBEK ÖLÜMÜNDE SİGARA ETKİSİ’
Prof. Dr. İlhan, halk arasında ‘bebekte beşik ölümü’ diye bilinen ‘ani bebek ölümü’ sendromunun sigaranın önemli etkilerinden biri olduğunu söyleyerek, “Bunlar ilk 6 aya kadar bebeklerdir. Ani ölüm yaşayan bebeklerin ebeveynleri araştırıldığında yüzde 25 civarında sigara kullanımı söz konusudur. Sigaranın buradaki mekanizmasını düşündüğümüzde mutlaka gebe kaldıktan sonra bırakılması gereken kötü bir bağımlılık olduğu ortaya çıkıyor. Kişiler çocuk sahibi olmayı düşünüyorlarsa, ‘çocuk doğduktan sonra bırakacağım’, ‘hamile kalınca bırakacağım’ yerine aslında çocuk doğmadan önce hatta hamileliği düşünmeden önce sigarayı bırakırlarsa, en doğru yaklaşım olacaktır. Annenin sigarayı bırakması sigara kullanan babanın bırakması için de doğru bir yaklaşım olacaktır” dedi.
Kaynak: DHA