Cinsel yaşamın başlangıcında erkeklerin çoğunda cinsel ilişki sırasında erken boşalma olur ve bu öğrenme sürecinin doğal bir aşaması sayılabilir. Cinselliği çok yoğun yaşadıkları ve kolayca uyarıldıkları için, orgazmı erteleyerek kadın arkadaşlarının da orgazma yaklaşmasını bekleyemezler.
Deneyim kazandıkça çiftlerin çoğu eşlerin ikisi için de doyurucu bir sevişme tarzı bulur; bunun yolu ön sevişmeyi kadın yeterince uyarılana kadar uzatıp penisin vajinaya girişini ertelemek olabileceği gibi, erkeğin sık sık mastürbasyon yaparak cinsel dürtüsünü yatıştırması da olabilir.
Yaş ilerledikçe bazı erkekler orgazmı giderek daha kolay denetim altına alabildiklerini fark eder. Ama bazı erkekler kendilerinin ve eşlerinin istediğinden daha erken boşalmaya devam eder. Gerçekten de penis henüz vajinaya girmeden yada girer girmez orgazma ulaşırlar. Cinsel birleşme uzayamaz, bu da eşler arasındaki yakınlığa zarar verebilir ve ilişkiyi tehlikeye sokabilir. Erkek karamsarlaşır, özgüvenini yitirir, bu da bazen sertleşme başarısızlığı ya da cinsel istek kaybı gibi başka bazı cinsel sorunlara neden olur. Bu durumdan kadın da zarar görür, istenmediği ve sevilmediği duygusuna kapılır.
Erken boşalma “penis vajinaya girmeden, girerken ya da girer girmez pek az cinsel uyarılmayla istemeden boşalmanın sürekli bir biçimde devam etmesi” olarak tanımlanabilir.
Cinsel sorunlar arasında en yaygın olanının bu olduğu söylenir. Çeşitli araştırmalar erkeklerin üçte birinin orgazmı düzenli olarak denetim altında tutmakta güçlük çektiğini gösteriyor. Seks terapisi için başvuran erkeklerin yüzde 60′ında bu sorun vardır.
Diğer bazı araştırmalar da erkeklerin yaklaşık %4′ünün vajinaya girdikten sonra yaklaşık bir dakika içinde, %75′inin ise iki dakika içinde orgazm olduğunu gösteriyor.