Hava ısısının kısa sürede artması ya da düşmesi sağlığımızı olumsuz etkiler. Özellikle bahar aylarında yaşanan kısa süreli hava değişimleri, vücut sağlığı ve adaptasyonunu zorlaştırmaktadır. Isı değişimi ne kadar hızlı ise vücudun ayak uydurması da o kadar zor olur. Bu durum, vücudun strese girip savunma sisteminin zayıflamasına neden olmaktadır.
Bahar aylarında bir gün hava 28 derece, sıcak ve güneşliyken, ertesi gün 15 derece, soğuk ve kapalı bir havayla karşılıyoruz. Havadaki bu ani değişimler bizlerin de ruhsal değişimler yaşamasına neden olmakta ve olmaya devam edecektir. Hava durumundaki bu ani değişimler sonucunda biyolojik ve ruhsal değişimler yaşamaktayız.
Havadaki ani değişimler sonucunda: depresyon, aşırı duygusallık, hassaslık veya çatışmaya meyilli olma durumu, yorgunluk hali, eklem ve baş ağrıları, uykuya dalmada problemler veya aşırı uyuma, yeme değişimleri gibi kişiden kişiye göre farklılık gösteren durumlar ortaya çıkabiliyor. Genelde yağmurlu, kapalı havalarda insanların enerjisinin azalmış, daha içe dönük ve karamsar bir ruh hali içerisinde olduklarını, aşırı sıcak havalarda da çatışma içerisine daha çabuk giren, sabırsız, halsiz ve yorgun bir ruh hali içerisinde olduklarını bilinmektedir. Güneşli, açık, temiz bir havanın insan psikolojisi üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinmektedir.
Hava Değişimleri ve Vücut Sağlığımıza Etkileri
- İmmün sistemin zayıflaması ile özellikle solunum sistemimiz ve dolaşım sistemimiz etkilenir.
- Üst solunum yolları enfeksiyonları, yani burun ve boğaz enfeksiyonları sık görülür.
- Dolaşım sistemimiz etkilenince tansiyon sorunları ortaya çıkar. Basınç değişimi ile kalp krizlerinin arttığı saptanmıştır
- Yeni hava akımlarına bağlı migren atakları görülebilir.
- Ani hava değişimleri kişinin duygu durumunu etkileyebilir, sinirlilik, endişe hali ve aşırı hassasiyet ortaya çıkabilir.
- Olumsuz hava değişimi, yani daha az güneşli, yağışlı ortamlar depresyona neden olabilir.
- Isı artışının fazla olması, alerjik hastalıkları ve bulaşıcı hastalıkları arttırabilir.
- Hava değişimi kişide yorgunluk, uyku düzeninde değişiklik yapabilir. İştah üzerinde de değişikliklere yol açabilir.
- Kronik hastalıkları olanlarda ve yaşlılarda adaptasyon daha zor olur. Bu kişilerin daha dikkatli olması önerilir.
Serotonin seviyesinin dengede olması psikolojik ve fizyolojik sağlık açısından önem taşımaktadır. Egzersiz yapmak, gün ışığında zaman geçirmek, stres yaşadığınız durum ve olaylardan olabildiğince uzak kalmak, alkol ve kafein tüketimini minimum miktara indirmek ve triptofan, B6, B9, B12 vitaminleri açısından zengin yiyecekler tüketmek serotonin düzeyinin korunmasına yardımcı olacaktır.