Potasyum Nedir? Potasyum Yüksekliği ve Düşüklüğü

Potasyum, hücre içi sıvıda büyük oranda mevcut olan ve pozitif yüke sahip bir elementtir. Bedendeki sıvı- elektrolit dengesini sağladığından dolayı hayati öneme sahip bir mineraldir. Gıdalar ile alınan potasyum ince bağırsaklarda emilme işlemine dahil olurken, atımı böbrekler tarafından yapılır.

Potasyum; 

  • Enzimlerin fonksiyonlarında,
  • Hücre bölünmesi ve gelişmesinde,
  • DNA sentezlenmesinde,
  • Kalp işlevlerinin sürekliliğinde ve kan basıncının ayarlanmasında,
  • Reflekslerin düzenlemesinde, 
  • Kalbin sorunsuz çalışmasında,
  • Ödem oluşumunun önlenmesinde, 
  • Asit ve baz dengesini sağlamada,
  • Sıvı-elektrolit dengesini sağlamada görev alır. 

Potasyumun insan bedenindeki en önemli görevi sodyum (Na) metali ile beraber korele şekilde çalışıp bedendeki sıvı elektrolit dengesinin sağlanmasıdır. Tıbbi olarak potasyum yüksekliği hiperkalemi, potasyum düşüklüğü ise hipokalemi şeklinde isimlendirilmektedir. Beslenme ya da kromozomal bozukluk neticesinde potasyum yüksekliği ya da düşüklüğü insan sağlığı için ciddi riskler ve semptomlara yol açabilir. Hatta daha da kötüsü kalıcı problemlere yol açabilir.

Potasyum Ne İşe Yarar?

Potasyum vücutta sodyum ile beraber çalışarak sıvının dengesini ve hücre içindeki sıvının sürekliliğini sağlar. Bedendeki iskelet ve kalp kası aktivitesi için potasyuma ihtiyaç vardır. Buna ek olarak temel gıda öğelerinden karbonhidrat ve protein metabolizmasında yer almaktadır. Dolayısıyla potasyum, bedenin ana enerji kaynağı olan glikozun glikojen biçiminde depolanmasından ve protein biyosentezinden sorumludur. Ayrıca potasyum elektrokimyasal uyaranların iletimini yapmakta ve kas kasılmasını düzenlemede görev almaktadır.

Potasyumun Faydaları Nelerdir?

Potasyumun vücut için oldukça fazla yararı bulunmaktadır. Bir kısmını şu şekilde sıralayabiliriz;

Potasyumun Kan Basıncına Etkisi

Potasyum, vücutta aşırı depolanan sodyumun vücuttan dışarı atılmasına yardımcı olur ve kan basıncını azaltır. Şu ana kadar yapılmış araştırmalar, yüksek tansiyonu olan bireylerin potasyum tüketimini artırdığı zaman sistolik ve diastolik kan basıncının düştüğünü kanıtlamıştır.

Potasyumun Osteoporoza Etkisi

Potasyum tüketimi hususunda yapılan araştırmalar, potasyumun kemik kütlesine etki edebileceği neticesine ulaşmıştır. Buna göre 45 ile 55 yaş arası kadın katılımcı ile beraber yapılan çalışmalar, potasyum tüketen kişilerin en yüksek toplam kemik kütlesine sahip olduğu sonucuna varmıştır.

Potasyumun Böbrek Taşlarına Etkisi

Bilim insanları yapılan araştırmalarda, günlük beslenme düzeninde bolca potasyum tüketen erkeklerde böbrek taşı ihtimalinin %51, kadınlarda ise %35 daha da düşük olduğu kanısına varmıştır.

Tüm bu yararlı etkiler küçük araştırma ve çalışmalara dayanan bulgulardan meydana gelmektedir. Herhangi bir rahatsızlığınız ya da hastalığınız mevcut ise potasyum takviyesi kullanmadan önce mutlaka bu durumu hekiminiz ile görüşmeniz şarttır. Doktorun yönlendirmesine uygun biçimde tedavi yapılmalıdır.

Potasyum Günlük Alım Miktarı Ne Olmalı?

4 yaş ve üzeri sağlıklı kişiler için potasyumun günlük ihtiyaç miktarı (beslenme referans değeri) 2000 mg şeklinde belirlenmiştir. Potasyum takviyesi almak istendiğinde belirtilen bu günlük alım miktarı aşılmamalıdır. Ayrıca mutlaka doktor yönlendirmesi ile hareket edilmelidir.

Potasyum Kaç Olursa Tehlikeli Olur?

Kandaki potasyum düzeyinin 3.5 mEq/L- 5 mEq/L değerleri arasında olması sağlıklı değerlere işaret eder. 3.5 mEq/L’nin altına inmesi hipokalemi; 5 mEq/L’nin üzerine çıkması ise hiperkalemi olarak isimlendirilmektedir.

Potasyum Eksikliği (Hipokalemi) Nedir?

Kandaki potasyum düzeyinin 3.5 mEq/L’nin altına düşmesine hipokalemi denmektedir. İdrar söktürücü ilaçların alımı ve diyabetik ketoasidoz hipokalemiye sebebiyet verebilmektedir. Ayrıca vücuttan potasyum atımına yardımcı olan aldosteron hormonunun yüksek düzeyde olması (hiperaldesteronizm) da hipokalemiye yani potasyum düşüklüğüne neden olabilmektedir.

Potasyum Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?

Soğan Potasyum, hücre, doku ve organların işlevlerinin düzenlenmesinde rol oynar. Kandaki değeri 3 mmol’ün altına inmediği sürece çoğunlukla bireylerde belirti görülmez. Potasyum tüketiminin tuz tüketiminden daha düşük olduğu beslenme alışkanlıklarında ise kronik hastalıklar ortaya çıkabilir. Potasyum eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkabilen belirtilerin bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Kalp atışında düzensizlik
  • Hipertansiyon
  • Sindirim sistemi rahatsızlıkları
  • Kusma
  • Bulantı
  • Yorgunluk
  • Bacak ve kol kaslarında meydana gelen kramplar
  • Halsizlik
  • Miyalji
  • Kas yorgunluğu
  • Solunum zorluğu çekme
  • Sık bir biçimde idrara çıkma
  • Susuzluk

Potasyum eksikliği tedavisinde hastaya ağızdan (oral yol) ya da intravenöz (IV) yoluyla potasyum verilebilir. Bu vakada vücuda çoğunlukla ağız yoluyla potasyum glukonat ve IV yoluyla da potasyum klorür sağlanır. 

Bu ilaçların en sık görülen yan etkileri; 

  • Hipotansiyon, 
  • Kol ve bacaklarda uyuşma hissi,
  • Ten renginde solukluk, 
  • Kalp ritmine bozulma olarak sıralanabilir.

Yan etkileri göz önünde bulundurulduğunda bu ilaçların alımı doktor kontrolünde olmalıdır. Bunun yanı sıra potasyum içeriği bakımından zengin gıdalar tüketilebilir. Hastanın potasyum düşüklüğüne neden olabilecek bir ilaç alımı varsa duruma göre kesilebilir. İshal ya da kusmadan kaynaklı meydana gelen potasyum eksikliğinde bu durumların önüne geçilmesi şarttır. Potasyum eksikliğinin tedavisinin yapılmaması durumunda ciddi riskler ortaya çıkabilir.

Potasyum Eksikliği Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hipokalemi yani potasyum eksikliği, hasta bireye damar yolu ile potasyum verilerek tedavi edilmektedir. Ayrıca beslenme düzeninin potasyum bakımından zengin besinler içermesi tavsiye edilmektedir.

Potasyum Hangi Besinlerde Bulunur?

Potasyum bakımından zengin içerikli besinlerin başında; 

  • Ispanak,
  • Maydanoz,
  • Marul gibi yeşil renkli sebzeler gelmektedir. 

Bunun yanı sıra;

  • Kuru baklagiller,
  • Kuru yemişler,
  • Kuru meyveler, 
  • Patates de yüksek miktarda potasyum içermektedir. 

Meyvelerden ise;

  • Muz,
  • Erik,
  • Avokado potasyum bakımından zengin içeriğe sahiptir.

Potasyum Yüksekliği (Hiperkalemi) Nedir?

Kandaki potasyum değerinin 5-5.5 mEq/L’nin üstünde olmasına Hiperkalemi denmektedir. Bu rahatsızlık çoğunlukla böbrek fonksiyonları yetersiz olduğunda meydana gelmektedir. Ayrıca yorucu egzersiz sonrasında da kandaki potasyum seviyesi yükselebilmektedir.

Potasyum Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?

Vücutta potasyum fazlalığı belirtileri çoğunlukla geç vakitte ortaya çıkar. Vücut, potasyum fazlalığını belli bir süre tolere edebilir. Ancak kandaki değeri 6.5 mmol ve üstüne çıktığında nefes almada güçlük, düzensiz kalp ritmi, kaslarda meydana gelen kramp ya da felç gözlenebilir. Potasyum yüksekliği belirtilerini ise şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Yorgunluk
  • Halsizlik
  • Kusma
  • Ritim bozukluğu
  • Ellerde ve ayaklarda uyuşma
  • Bilinç kaybı
  • El, kol ve bacak kaslarında güçsüzlük
  • Kalp çarpıntısı
  • Mide bulantısı
  • İshal
  • Böbrek taşı
  • Böbrek yetmezliği

Potasyum Yüksekliği Nasıl Tedavi Edilir?

Hiperkalemi vakalarında hastaya vücudundaki potasyumun atımına yardımcı olacak ilaçlar ve potasyum bakımından fakir bir diyet tavsiye edilmektedir.

Potasyum Değeri Kaç Olmalıdır?

Potasyum, beden için çok kritik bir mineral olup yetişkin bir kişinin potasyum değeri çoğunlukla 3500 ila 4000 mmol arasında değişkenlik gösterir. Plazma potasyum seviyesi 3.5-5 mmol arasında olması ise sağlıklı kabul edilir. Potasyum değeri kan ya da idrar testi ile ölçülmektedir. Yetişkin bir bireyin günlük olarak alması gereken en az potasyum değeri 2 gramdır. Beden için yetişkinlerde yeterli olan değer ise 4.7 gramdır.

  • 0-6 aylık yenidoğanlarda 400 mg, 
  • 7 ila 12 aylık çocuklarda 700 mg, 
  • 1 ila 3 yaş arasındaki çocuklarda 3000 mg,
  • 4 ila 8 yaş arasındaki çocuklarda 3800 mg, 
  • 9-13 yaş arasındaki çocuklarda ise 4500 mg değerinde potasyum ihtiyacı vardır.

Hamile kadınlar için günlük olarak tüketilmesi gereken potasyum miktarı yetişkin bireylerle aynı miktardadır. Fakat emziren kadınlarda potasyum ihtiyacı yükselir ve bu değer 5.1 grama tekabül eder. Vücuttaki potasyum değerinin hamilelik süresi boyunca takip edilmesi hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından elzemdir.

Potasyum fazlalığı ya da eksikliği hayati öneme sahiptir. Erken teşhis ile tedavisi daha da kolaylaşır. Yukarıdaki belirtilerden biri ya da birkaçı görüldüğü takdirde ya da rutin yapılan kan ile idrar testinde görülen normal olmayan potasyum düzeyinde donanımlı ve uzman doktorların görev aldığı bir sağlık kuruluşunun acil servisine gidilmesi gerekir.

Ayrıca potasyum ilaçlarının bilinçsiz biçimde kullanılması büyük risklere gebedir ve sağlığınıza ciddi tahribatlar oluşturabilir. Bu zararlar; 

  • Böbrek yetmezliği,
  • Böbrek taşı,
  • Kalp krizi,
  • Felç,
  • Sinir sistemi hastalıkları,
  • Solunum sistemi hastalıkları olarak karşımıza çıkabilir. 

Bu sebeple ilaçların doktor kontrolünde düzenli olarak kullanılması tavsiye edilir.

Günlük Potasyum Miktarı Nasıl Karşılanır?

Yetişkinler için günlük alınması gereken 4.7 gramlık potasyum miktarı;

  • Sebze,
  • Meyve,
  • Kuru baklagiller,
  • Kuru yemişler,
  • Esmer undan yapılmış tahıllı besinlerin tüketimi ile karşılanabilir. 

Potasyum Takviyesi Almak Zararlı mıdır?

Potasyum düşüklüğü tespit edilmeden ve doktor tavsiyesi olmadan potasyum takviyesi almak sağlıklı bir davranış olmayacaktır.

Bebeklerde Potasyum Yüksekliği Görülür mü?

Yenidoğan bebeklerin böbrek üstü bezlerinde ortaya çıkan ve aşırı büyümeye yol açan doğumsal problemler sebebiyle potasyum yüksekliği çok sık olmasa da görülebilmektedir.

Potasyum Kısıtlı Diyette Nelere Dikkat Edilmelidir?

Potasyum bakımından kısıtlı diyette günlük potasyum tüketimi günde 1500-2000 mg’ı geçmemelidir. Bu da normal miktarın neredeyse yarısına tekabül etmektedir. Bu sebeple yeşil yapraklı sebzeler ve salataların alımından kaçınılmalı, patates ve kuru baklagillerden olabildiğince uzak durulmalıdır. 

Düşük potasyum miktarına sahip sebzeler haşlanıp suları akıtıldıktan sonra diğer gıdalar ile karıştırılarak yemek haline getirilmelidir ve salça asla katılmamalıdır. Kuru meyveler ve muzdan uzak durulmalıdır ve tüketime uygun olan meyveler kabuğu alınarak az miktarda tüketilmelidir. Kakao ile kahve ve bunlardan yapılan ya da bunları içeren gıdaların tüketiminden uzak durulmalıdır. 

Ayrıca sakatat ürünleri ve salam, sucuk sosis gibi ısıl işlem görmüş şarküteri ürünleri de potasyum açısından zengindir. Bu sebeple de günlük beslenme düzeninde yer almamalıdırlar. Bulgur ve tam tahıllı gıdalar yerine ise pirinç ve beyaz undan yapılmış ürünler tercih önceliği olmalı. Tüm bunlar esnasında ise mutlaka bir beslenme uzmanı ya da diyetisyenden yardım alınması daha sağlıklı bir karar olacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Next Post

Bipolar Bozukluk Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Sal Ara 26 , 2023
Bipolar Bozukluk (Manik Depresif Bozukluk) Nedir? Bipolar bozukluk; günümüzde oldukça yaygın olan ve iki uçlu bozukluk, manik-depresif hastalık gibi isimlerle bilinen bir psikolojik rahatsızlıktır. Kabaca tanımladığımızda bipolar bozukluk, kişinin iki ayrı mani ve depresif dönem arasında gidip geldiği bir hastalıktır. Kişi kendisini bir dönem normal hissederken bir dönem mani ve […]

Recent Post