Bebek sahibi olmak isteyen ancak düşük yumurta rezervine sahip kadınlar için günümüzde birçok yöntem gelişmektedir. Bu yöntemlerden biri de; PRP uygulaması.
PRP uygulaması nedir, nasıl yapılır? Tüm bu soruları Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Şimşek, sizler için tüm ayrıntılarıyla anlattı.
PRP uygulaması nedir?
Uzun zamandır kanıksadığımız bir ‘dogma’yı artık sorgulamamız gerekiyor. Kadın doğum doktorları olarak, bir kız çocuğu dünyaya geldiğinde, her iki yumurtalığında sabit yumurta sayısı ile doğmuş olduğunu, yaşamı boyunca yeni bir yumurta hücresi oluşturamadığını ve yıllar içinde yumurta sayısının sürekli azaldığını görmekteyiz. Öte yandan; bu konudaki bilimsel gelişmeler sonucunda; yumurtalık içinde ‘’yeni’’ yumurta hücresi oluşturma yeteneğine sahip olabilecek ‘’kök hücreler’’ mevcut olduğu görülmektedir. Ayrıca; farklı canlı türlerinde ilginç gözlemlerle karşılaşılmaktadır.
Mesela, vertebralılarda ve balıklarda yeni yumurta üretimi olduğunu ve kök hücrelerden sürekli bir yeni üretim ile bu canlıların sınırsız yumurta üretebildiklerini görmekteyiz. Peki, insanda benzer bir mekanizma çalışabilir mi? Bu konuda yoğun bir çaba olduğu görülmektedir. Yumurtalık içine PRP uygulaması, bu konuda üzerinde en çok çalışılan tedavi yöntemidir. PRP olarak adlandırılan özüt; hastanın kendi kanından elde edilen ve içinde bol miktarda büyüme faktörü barındıran bir sıvıdır.
PRP uygulaması için kesin konuşmak mümkün değil
Yakın zamanda yapılan bu konudaki çalışmalarda; geçmişte tüp bebek tedavisinde yumurta geliştirememiş veya yumurtası kalitesiz olduğundan döllenmemiş ya da döllense bile iyi bir embriyoya dönüşmemiş kadınlarda; önce PRP uygulayıp ardından başarılı gebelik sonuçları alındığı bildirilince, yumurtalığa PRP uygulaması da popüler bir hale geldi. Ancak elde edilen bilgiler henüz çok yeni ve sadece az sayıda hastanın sonuçları bulunmaktadır. Ayrıca; kimde işe yarayacağı, kimde yaramayacağı, başarı şansı, hangi dozda uygulanacağı, uygulama sıklığı, uzun dönemde bir zararı olup olmadığın şu anda bilinmemektedir. Dolayısıyla yaşlanmış yumurtalıklara PRP uygulamak kesin işe yarıyor demek, her yumurta rezervi düşük kadına bunu tavsiye etmek şu anda mümkün değildir.
PRP uygulaması nasıl yapılmaktadır?
Kan örneği alındıktan sonra yaklaşık 20 dk içinde kandan diğer kısımları ayırarak PRP hazırlanmaktadır. 30 dk’yı geçirmeden, PRP’yi vajinal yoldan yumurtalık içine uygulamak gerekmektedir. İşlem ağrılı değildir. Çünkü öncesinde vajinal yoldan lokal anestezi yapılmaktadır. Sonrasında yumurtalıkların içine, vajinal yoldan iğne ile girerek birkaç dakika önce kandan elde edilen PRP sıvısı, her iki yumurtalığa enjekte edilir ve işlem sonlanır. Ardından günlük yaşantıya devam edilebilmektedir. İşlemden sonra 2-4 hafta içinde yumurta rezervine dair testlerde geçici bir düşüş olabilir. Ancak sonrasında yükselme beklenmektedir.
PRP nasıl işe yarıyor?
Bu uygulamada muhtemel mekanizma şu şekilde olmaktadır: PRP içindeki trombosit denilen hücrelerden üretilen büyüme faktörleri, yumurtalıkta kanlanmayı uyarabiliyor. Ayrıca yumurtalıkta, var olduğu düşünülen ve uykuda olan kök hücreleri uyararak, onların yeni yumurtalara dönüşümünü tetikliyor. Böylece hastanın yumurta rezervi düzelip, tedavi yanıtı artacak diye umut edilmektedir.
PRP kesin bir sonuç veriyor mu?
Bu konuda bir oran vermek bile şu an mümkün değil. Ancak 2018 yılında İngiliz ve Amerikalı bilim insanları; daha önce tüp bebek tedavisinde yumurta geliştiremeyen 4 hastanın, PRP sonrası yumurta geliştirdiğini, bu yumurtalardan blastokist olarak adlandırılan 5. Gün embriyolarına kadar gelişim oluştuğunu bildirdiler. Geçen sene, İran’dan bildirilen sonuçlara göre, daha önce yumurtalık yetmezliği nedeniyle tedaviye yanıt vermeyen hastalardan bir kısmı, PRP sonrası hamilelik elde etti ve canlı doğum da gerçekleşti. Ancak bu çok az sayıdaki veri, PRP’nin yumurtalık yetmezliği olan kadınlar için bir umut olduğunu söylemekten şu an çok uzak. Yani; tüp bebekte yumurta üretemeyen kadınlar PRP’yi ne kesin bir tedavi, ne de bir hayal olarak düşünmeli. Umut vadeden, ama henüz etkileri bilinmeyen bir yöntem olarak takipte kalmalılar.