Sinüsler, burun etrafındaki kemikler, üst çene kemikleri ve alın kemiği içinde bulunan hava dolu boşluklardır. Bu boşluklar, genellikle burun içine açıldıkları kanallarındaki tıkanıklıklar nedeniyle iltihaplandığında ortaya çıkan enfeksiyona sinüzit adı verilir.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları uzmanı Op. Dr. Enes Bozkurt, en çok kış aylarında görülen ve burun tıkanıklığı ile baş ağrısına neden olan sinüzite karşı uyardı. Bozkurt, yaptığı yazılı bilgilendirmede, 3 tip sinüzitin olduğuna dikkati çekerek tedavi yöntemlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Sinüslerin kafa ve yüz kemikleri içindeki içi hava dolu boşluklar olduğuna işaret eden Bozkurt “Sinüsler burundan geçen havanın ısınmasına, nemlenmesine, konuşma sesinin oluşmasına ve kafa ağırlığının hafifletmesine yardımcı olur. Sinüslerin iç kısımlarını kaplayan mukozanın bakteriyel, viral nedenlerle enfekte olmasına sinüzit denir” ifadelerini kullandı.
Sinüzitin belirtileri nelerdir?
Soğuk algınlığı ve nezleyi takiben ortaya çıkan akut sinüzitte görülen belirtiler:
- Burun tıkanıklığı
- Sarı, yeşil veya kanlı burun akıntısı
- Gözlerin etrafında ağrı,
- Diş ağrısı ile karışabilen yanak ağrısı,
- Yüzde basınç hissi,
- Öne eğilmekle artan yüz veya baş ağrısı
- Ağız kokusu
- Kimi zaman kuru öksürük veya mide rahatsızlığı şikayetleri görülebilir.
- Ateş, daha az görülen bir belirtidir.
Sinüzitin akut ve kronik (müzmin) olmak üzere iki tipi vardır. Kronik sinüzitte, belirtilerin süresi üç aydan uzundur.
- Koyu burun akıntısı
- Geniz akıntısı
- Burun tıkanıklığı
- Koku alamama
- Öksürük (özellikle geceleri artan)
Bozkurt, sinüzitin en sık kış aylarında görüldüğünü belirterek şöyle devam etti:
“Sinüzit bulguları arasında; göz çevresi ve baş ağrısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, geniz akıntısı ve ateş şikayetleri bulunur. Sinüzitler 2 haftadan kısa sürerse akut, 2-12 hafta arası subakut ve 12 haftadan fazla ise kronik olarak adlandırılır. Sıklıkla soğuk algınlığı ve nezle sonrası burun akıntısında renk değişikliği, yüzde ve baş çevresinde ağrılar şeklinde ortaya çıkar. Sinüzitler genellikle damlacık yoluyla ve kapalı ortamlarda yakın temas ile geçer. Bu yüzden kapalı alanlardan mümkün olduğunca uzak durmak gerekir.”
Bozkurt, sinüzitin medikal ve cerrahi tedaviyle düzeltilebildiğine dikkati çekerek şu bilgileri paylaştı: “Akut sinüzitlerde tedavi süresi sıklıkla 10 gündür, bununla birlikte tedavide antibiyotik ve burun spreyleri kullanılır. Şikayetlerin devam etmesi durumunda hekimin tekrar değerlendirip gerekirse tedaviyi uzatmasında veya ilaç değişikliğine gitmesinde fayda var. Kronik sinüzit olan hastalarda ise sıklıkla altta yatan sebebin araştırılması gerekiyor.”
Yapısal sorunlarda öncelik cerrahi yöntem
“Pratiğimizde endoskopik muayene dışında tüm sinüsleri görmemizi sağlayan Bilgisayarlı Tomografiyi tercih ediyoruz. Eğer sinüslerde tıkanıklık veya burun içinde yapısal sorunlar gözlenirse tedavide önceliğimiz cerrahi yöntem oluyor. Sinüslere cerrahi müdahale sıklıkla genel anestezi altında, endoskop yardımıyla burun içinden yapılıyor.”