Topuk Dikeni Nedir? Belirti ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Topuk Dikeni Nedir? 

Topuk dikeni, topuk kemiğinde gelişen sivri uçlu kemik büyümeleridir. Kalkaneus olarak adlandırılan topuk kemiğinin altında kalsiyum birikintilerinin oluşturduğu yapılardır. Röntgen filminde, topuk dikeni 1 – 1,5 cm kadar çıkıntı şekilde görülebilir.  Röntgende görünür kanıt olmadığında durum bazen “topuk dikeni sendromu” olarak isimlendirilebilir.

Topuk dikeni altta yatan bir sağlık sorununa bağlı olarak gelişebileceği gibi bağımsız olarak da görülebilir. Topuğun önünde ayak kemerinin hemen altında ya da topuğun arkasında bulunabilir. Topuğun arkasında gelişen topuk dikeni sıklıkla aşil tendonunun iltihaplanması ile ilişkilendirilir. Aşil tendiniti olarak bilinen bu iltihabi durumda ayağın ön kısmına basınç uygulanması hassasiyet ve topuk ağrısında artışa neden olur. Topuğun ön kısmında görülen topuk dikeni ise sıklıkla plantar fasiit ile ilişkilidir. Plantar fasiit, ayağın altından geçen ve topuk kemiğini ayak parmaklarına bağlayarak plantar fasya adı verilen fibröz bağ dokusunun ağrılı bir iltihabıdır.

Topuk Dikeni Neden Olur? 

Topuk mahmuzları, topuk kemiğinin alt kısmında birkaç ay boyunca kalsiyum birikmesi meydana gelince oluşur. 

Yumuşak doku tendonları, kaslar veya plantar fasyanın kronik olarak gerilmesi ve tekrar tekrar yırtılması sonucu oluşan lokal iltihabi süreç, kalsiyum birikmesinin yaygın bir nedenidir. Plantar fasya topuk kemiğini ayak parmaklarına bağlayan bağ dokusu şerididir. Topuk dikeni, özellikle uzun koşu ve atlama yapan sporcular arasında yaygındır.

Topuk dikeni için risk faktörleri şunları içerir:

  • Topuk kemiğine, bağlara ve topuk yakınındaki sinirlere aşırı stres uygulayan yürüyüş anormallikleri
  • Özellikle sert yüzeylerde tempolu yürüyüş veya koşu
  • Uyumsuz veya kötü giyilmiş ayakkabılar, özellikle uygun kemer desteği olmayanlar
  • Aşırı kilo ve obezite

Plantar fasiit ile ilişkili diğer risk faktörleri şunlardır:

  • İlerleyen yaş, plantar fasyanın esnekliğini azaltır ve topuğu koruyan yağ yastığını incelterek riskte artışa neden olur.
  • Kadınlarda daha sıktır.
  • Topuğa darbe almak ya da ayak burkulması gibi nedenlerle ayakta yumuşak doku hasarı topuk dikenine yol açabilir.
  • Şeker hastalığı
  • Günün çoğunu ayakta geçirmek
  • Sık sık ve kısa süreli, aşırı fiziksel aktiviteler yapmak
  • Düz tabanlık veya yüksek ayak kemerine sahip olmak

Topuk dikenine neden olabilecek bazı tıbbi durumlar da vardır. Bu durumlar şunları kapsar:

  • Reaktif artrit (Reiter hastalığı)
  • Ankilozan spondilit
  • Diffüz idiopatik iskelet hiperostozu
  • Plantar fasiit
  • Aşil tendiniti

Topuk Dikeni Belirtileri Nelerdir? 

Topuk dikeni sıklıkla herhangi bir belirti vermez. En sık görülen şikâyetler aralıklı veya kronik ağrıdır. Özellikle topuk dikeninin oluşum noktasında iltihaplanma meydana gelirse özellikle yürürken ya da koşarken ağrı görülebilir. Genel olarak, ağrının nedeni topuk dikeni değil, bununla ilişkili olan yumuşak doku yaralanmasıdır.

Birçok insan, topuk dikeni ve plantar fasiitte görülen ağrıları sabah ilk ayağa kalktıklarında ayak tabanlarına bıçak saplanması veya iğne batması şeklinde tarif eder. Ağrı daha sonra rahatsız edici bir acıya dönüşür. Genellikle uzun süre oturduktan sonra ayağa kalkıldığında keskin ağrı geri döner. Topuk dikeninde görülen diğer belirtiler şunları içerebilir:

  • Topuk önünde inflamasyon ve şişlik
  • Etkilenen bölgede ve çevresinde ısı artışı
  • Topuk altında küçük, çıplak gözle görülebilen kemik benzeri çıkıntı
  • Çıplak ayakla yürümeyi zorlaştıran topuk altındaki hassasiyet

Topuk Dikeni Nasıl Anlaşılır? 

Topuk dikeni olduğu düşünülen belirti ve şikâyetlerle sahip bireylerde tanı için ayak röntgeni çekilebilir. Kemik çıkıntının röntgen filminde görülmesi, topuk dikeni varlığından emin olmanın tek yoludur. Bazı insanlarda hiçbir belirti görülmediği için, topuk dikeni sadece başka bir nedenden dolayı röntgen çekilmesiyle keşfedilir.

Topuk Dikeni Tedavisi Nasıl Yapılır? 

Topuk dikeni tedavisinde amaç ayağa binen basıncı azaltmak, ağrı ve iltihabı kontrol altına almak, doku iyileşmesini teşvik etmek ve yumuşak dokuların esnekliğini artırmaktır. Topuk dikeni için yapılan tedaviler şunları içerebilir:

  • İstirahat. Bol miktarda istirahat ayağa uygulanan baskıyı azaltarak etkilenen bölgedeki iltihabi durum ve ilişkili ağrı ve şişliğin azaltılmasına yardımcı olabilir.
  • Buz tatbiki. Buz tatbiki iltihabı baskılayarak ağrı ve şişliği azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Ortez kullanımı. Bu amaçla kullanılan halka şeklindeki tabanlıklar topuktaki baskıyı almak için ayakkabının içine yerleştirilerek kullanılır.
  • Gece ateli ve alçıları
  • Germe egzersizleri
  • Fizik tedavi
  • Darbe emici spor ayakkabı giymek. Ayaktaki yumuşak dokulara uygulanan basıncı hafifletmeye ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Antienflamatuar ilaçlar. İltihabi süreci baskılayarak şişliği azaltmaya yardımcı olur.
  • Ekstrakorporeal şok dalgası tedavisi (ESWT). Yüksek enerjili ses dalgaları ilgili bölgeye yönlendirilerek plantar fasyadaki hasarın iyileşmesi teşvik edilir.
  • Proloterapi. Hasarlı yumuşak dokuya dekstroz gibi tahriş edici bir ajan enjekte edilerek iyileşme süreci uyarılır.
  • PRP. Kişinin kendi kanından elde edilen doğal bir madde topuk bölgesine enjekte edilir. Bu uygulama doku iyileşmesini hızlandırır.
  • Akupunktur. Vücudun belirli bölgelerine batırılan steril iğneler ya da lazer ışınları vücudun iyileşme ve tamir mekanizmalarını uyarır.
  • Steroid enjeksiyonları. Etkilenen bölgedeki şişliği ve ağrıları azaltır.  Antienflamatuar ilaçların yeterli olmaması durumunda kullanılan daha güçlü ilaçlardır.
  • Ameliyat. Nadir durumlarda, topuk dikenini çıkarmak için ameliyat gerekebilir.  Çoğu olguda diğer tedaviler yeterlidir ve ameliyata gerek kalmaz.

Topuk dikeni iltihaplı bir artrit türü nedeniyle gelişmişse, altta yatan durumun tedavisi ile şikâyetler gerileyebilir.

Topuk Dikeni İlacı 

Topuk dikeni için geliştirilmiş özel bir ilaç yoktur. Tedavide kullanılan ilaçlar iltihabi süreci baskılayarak ve doku iyileşmesini hızlandırarak şikâyetleri kontrol altına almaya yardım eder. Bu amaçla kullanılan ilaçlar şunları içerir:

  1. Ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar: İbuprofen, naproxen gibi ilaçlar doktor kontrolünde ağız yoluyla alınabilir.
  2. Krem, merhem ve jeller: İltihap giderici ve ağrı kesici krem, jel ya da merhemler faydalı olabilir.
  3. Steroid enjeksiyonları: Diğer tedaviler ile yaramazsa ameliyat düşünülmeden önce hasta bölgeye steroid enjeksiyonları denenir.

Topuk Dikeni Ameliyatı

Hastaların %90’ından fazlası cerrahi olmayan tedavilerle iyileşir. Diğer tedaviler 9 ila 12 aylık sürenin sonunda şikâyetleri tedavi edemezse, ağrıyı hafifletmek ve hareket kabiliyetini iyileştirmek için ameliyat gerekebilir. Cerrahi teknikler şunları içerir:

  • Plantar fasyasının serbest bırakılması
  • Topuk dikeninin çıkarılması

Ameliyat için uygun adayları belirlemek için ameliyat öncesi muayene ve testler yapılır. Ameliyat sonrası ise istirahat, buz tatbiki, ayağın yükseltilmesi gibi doktorun talimatlarına uyulması gerekir. Bazı durumlarda, hastaların ameliyat sonrası bandaj, atel, atma, cerrahi ayakkabı, koltuk değneği veya baston kullanması gerekebilir. Topuk dikeni ameliyatının olası komplikasyonları arasında sinir ağrısı, tekrarlayan topuk ağrısı, alada kalıcı uyuşukluk, enfeksiyon ve skar adı verilen sert yara izi bulunur. Ek olarak, plantar fasya serbestleştirilme işlemi sonrası ayak krampları, stres kırıkları ve tendinit riski vardır.

Topuk Dikeni Egzersizleri 

Topuk dikeni ayak ve baldırdaki kas ve bağların kısa olması nedeniyle kronik gerilmeye maruz kalmalarının bir sonucudur. Bu nedenle bölgede bulunan yumuşak dokuların uzaması ve esnemesine yardımcı olacak egzersizler şikâyetlerin azaltılmasında etkilidir. Bu nedenle topuk dikeni tedavisine yardımcı olması için düzenli olarak ayak ve baldır germe egzersizleri yapılabilir. Bu amaçla yapılabilecek bazı egzersizler şunlardır:

  • Plantar fasya ve baldırların gerilmesi: Ayak tabanı yere paralel olacak şekilde ayak parmakları ile bir basamak ya da bankın üzerinde durulur. Boşlukta kalan ayak topuğu gerginlik hissedene kadar aşağı indirilir. Bu pozisyonda birkaç saniye bekleyip topuk tekrar yukarı kaldırılır. Bu hareket birkaç kez tekrarlanır.
  • Plantar fasya ve baldırların gerilmesi: Bacaklar önde uzanmış olarak yere veya yatağa oturulur. Ayak parmakları etrafına havlu sarılır ve havlunun uçlarından gerginlik hissedene kadar kendine doğru çekilir.
  • Plantar fasyasının gerilmesi: Bir sandalyeye oturulur ve ilgili baldır diğer bacak üstüne çapraz şekilde yerleştirilir. Ardından ayağın parmakları aynı taraftaki elle tutulur kendine doğru çekilir. Oldukça etkili bir egzersizdir.
  • Baldır kaslarının gerilmesi: Bir duvar veya direğe yaslanılır. Bir bacak arkada bırakılarak vücut yükü diğer bacağa verilir. Ardından, arka bacakta bir gerilme hissedene kadar öne doğru eğilinir.

Topuk Dikeni Nasıl Geçer? 

Topuk dikeni tedavisi için uygulanabilen çeşitli doğal tedavi seçenekleri vardır. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Epsom tuzu banyosu. Epsom tuzu magnezyum sülfat içeren ve doğal olarak oluşan şifalı bir tuzdur. Topuk dikeni için suya biraz Epsom tuzu serpilir ve ayaklar içine daldırılır. Ayaklar suyun içindeyken topuklara hafifçe masaj yapılabilir.
  • Esansiyel yağlarla masaj. Biberiye veya lavanta gibi saf esansiyel yağlar antiinflamatuar özelliklerinden dolayı ağrıyı azaltabilir.
  • Elma sirkesi. Elma sirkesinin kemikten fazla kalsiyumu çıkardığı ve rahatlama sağladığı bilinir. Birkaç damla elma sirkesi içeren ılık suya ayaklar batırılır ya da birkaç dakika boyunca topuk etrafına sirke ile ıslatılmış havlu sarılır.
  • Karbonat. Yarım çay kaşığı karbonat ile 1 çay kaşığı su karıştırarak bir macun hazırlanır ve topuğa masaj yaparak uygulanır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Next Post

Huzursuz Bacak Sendromu Nedir?

Per Eki 5 , 2023
Huzursuz bacak sendromu; toplumda çok yaygın görülmesi, hastalık olduğunun bilinmemesi ve yıllarca insanların bu hastalıkla tedavi edilmeden yaşaması nedeniyle en az bilinen ama en sık görülen hastalıklardan biri olarak tanımlanıyor. Hastalık özellikle istirahat döneminde ortaya çıkan, bacaklarda uyuşma, yanma, iğnelenme, karıncalanma, ağrı ve şiddetli hareket ettirme isteği gibi yakınmalarla kendini […]
Huzursuz bacak sendromu

Recent Post