Gözde Arpacık Neden Çıkar? Arpacık Nasıl Geçer?

Gözün iç ve dış tarafındaki yapıları çeşitli nedenlerle iltihaplanabilir. En sık nedenler arasında yağ salgılama görevindeki bezlerin kanallarının tıkanması yer alır. Kanalı tıkanan ve sonrasında iltihap gelişen yapılar kendisini ufak bir şişlik olarak gösterir ve dokunma ile hassasiyet oluşabilir. Zamanla şişliğin içerisinden dışarıya doğru açılan bir püstül gelişimi tespit edilebilir. Gözün herhangi bir bölgesinde oluşabilen arpacık en çok alt üst göz kapağının kesiştiği noktalarda oluşma eğilimindedir. Gözde arpacık çocuklarda daha sık olarak karşılaşılan bir problemdir.

Gözde Arpacık Nedir?

Hordeolum olarak da isimlendirilen arpacık, göz kapağının altındaki bez yapılarında ani olarak ortaya çıkan bakteri kaynaklı bir enfeksiyondur. Sağlık kuruluşlarına yapılan başvurular arasında oldukça sık olarak tespit edilen arpacık, uygun tanı ve tedavi ile 1-2 hafta içerisinde kontrol altına alınabilir. 

Bazı hastalarda hekim tarafından gerekli görülmesi halinde, topikal (cilt yüzeyine) antibiyotik ilaçlara başvurulabilir. Aşırı derecede ilerlemiş arpacık olgularında basit cerrahi girişimler ile iltihaplanmanın drenajı (boşaltılması) gerçekleştirilebilir.

Arpacık Neden Çıkar?

Arpacık stafilokok türü bakteriler nedeniyle meydana gelen bir göz enfeksiyonudur. Enfeksiyon bölgesi ise genellikle kirpik diplerinde yer alan kıl folikülleridir. Bu bölgede yer alan yağ, salgı ve ter bezlerinin tıkanması neticesinde kişide arpacık ortaya çıkar. 

Tıkanıklık sonrası gözün bu bölgesinde ağrılı ve kırmızı bir şişlik meydana gelir. Arpacık hem alt hem de üst göz kapağın iç ve dış kısımlarında ortaya çıkabilir. Dış kısımda meydana gelen arpacık o bölgedeki bezlerin normal şartlarda gözde herhangi bir soruna neden olmadan yaşayan bakteriler ile enfekte olması sonrası oluşur. Ölü deri hücreleri ve eski salgıların artıkları ile gözdeki salgı bezlerinin kanalları tıkanabilir. Bez içerisinde oluşan bu kapalı ortamda biriken bakteriler, arpacık enfeksiyonu gelişmesini tetikler. 

Kirpik folikülleri, göz cildindeki kirpiklerin çıktığı küçük boşluklarda yer alır ve bu bölgeler arpacık gelişimi tespit edilen bölümlerin başında gelir. Sebase bezler, sebum adı verilen yağsı bir salgı üretiminden sorumludur. Kirpik foliküllerinin çevresinde bulunan bu bezler göz yüzeyinin su tutmasını sağlar ve kurumayı engelleyici etki gösterir. Sebumun aynı zamanda antiseptik özelliği de mevcuttur.

Kıl folikülü ile ilişkili bir diğer yapı olan apokrin bezler bir çeşit ter bezidir ve gözün ıslak kalmasına yardımcı olurlar. Kıl folikülleri gibi sebase ve apokrin bezlerin bakteriler ile iltihaplanması da arpacık gelişimi ile sonuçlanabilir.

Arpacık Belirtileri Nelerdir?

Arpacık gelişimi sonrasında ortaya çıkan belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Genel olarak arpacık gelişimi sonrasında ilk fark edilen belirti göz kapağı hizasında oluşmuş kırmızı renkli bir şişlik oluşmasıdır. Bu belirti dışında diğer birçok belirti ve bulgu arpacık şikayetleri arasında yer alır:

  • Gözde batma hissi
  • Gözde rahatsızlık hissi
  • Gözde yaşarma
  • Göz kapaklarında şişlik
  • Işığa karşı hassasiyet

Her ne kadar bu belirtiler arpacık gelişimi sonrasında en sık karşılaşılan şikayetler arasında yer alsa da bu şikayetler daha ciddi seyirli bir göz enfeksiyonunun seyri sırasında da oluşabileceği için dikkatli olunmalı ve sağlık kuruluşlarından yardım alınmalıdır.

Sağlık kuruluşlarına başvuru sonrasında hekimler, hastanın tıbbi öyküsünü alırlar ve fizik muayene yaparlar. Hastanın sinsi başlangıçlı kırmızı, şişmiş bir göz kapağı varsa ek olarak bu bölgede yakın zamanda herhangi bir travmaya neden olmuş olabilecek olaylar irdelenir. Hastanın arpacık çıkan gözünde görme keskinliği ile ilgili problemler oluşabilir. Bu durumun nedeni iltihaplı arpacık yapısının kişinin korneası üzerine bası yapmasındandır. 

Göz kapağının iç tarafında meydana gelen arpacığın fizik muayene sırasında tespit edilmesi için hekimler kişinin göz kapaklarını tersine çevirerek inceleyebilirler.Göz ağrısı, arpacık rahatsızlığında göz bölgesinde diğer yapıların etkilendiğine işaret edebilen önemli bir belirtidir. Özellikle göz hareketleri ile birlikte ortaya çıkan ağrı ve gözün arka kısmında şişlik tespit edilmesi, göz cildinde enfeksiyon (orbital selülit) oluştuğunu işaret edebilir ve bu durumun fark edilmesi, arpacığa göre daha yoğun bir tedavi gerektirmesinden dolayı önem taşır.

Arpacık tanısı sadece hastanın tıbbi öyküsü ve fizik muayene bulguları altında konulabilir. Bu rahatsızlığın tanısında genellikle herhangi bir tetkik kullanılmaz. İleri test ve tetkiklerde nadir olarak ortaya çıkan arpacık enfeksiyonu gözün cilt ve diğer bölgelerine sıçrarsa farklı tetkikler gerekebilir. 

Gözdeki Arpacık Nasıl Geçer?

Birçok gözde çıkan arpacık lezyonu zaman içerisinde kendiliğinden gerileyebilir. Etkilenen bölgeye yapılacak masaj ve sıcak kompres uygulamaları da tedavi planlaması içerisinde yer alabilir. 

Sıcak kompres o bölgedeki bağ dokunun yumuşamasına ve tıkalı kanalın tekrar açılmasına yardımcı olabilir. Göz kapağı masajı ise içinde iltihap biriken arpacığın açıklığı vasıtası ile içindeki maddenin dışarıya atılmasına yardımcı olabilir. Bu işlemler sırasında kornea gibi önemli göz yapıları hasarlanabileceği için uzman hekimlerin bilgisi ve önerisi doğrultularında gerçekleştirilmeleri önem arz eder. 

Gerileme göstermeyen veya büyüme eğiliminde olan arpacık olgularında antibiyotik tedavisi gerekli olabilir. Antibiyotik ilaçlar ile birlikte rahatsızlığın süresi ve ciddiyetinde önemli derecede bir azalma meydana gelir. Şişliğin büyümesi ve göz yapılarına bası yaptığının tespit edilmesi halinde, bu ödemin azalması için yüzeyel olarak uygulanan steroid ilaçlar da arpacık tedavisi dahilinde kullanılabilir. Sıcak kompres uygulamalarında temiz bir bez hafif sıcak suyun içerisine yatırılır. Daha sonrasında bu bez suyun içerisinden alınır, nemli kalacak şekilde sıkılır ve etkilenmiş bölgenin üzerinde bir süre tutulur. Ilık bezin etkilenen göz bölgesine nazikçe yerleştirilmesi önemlidir ve uygulama süresi 5 ile 10 dakika arasındadır. Sıcak kompres uygulamaları günde 3-4 kez gerçekleştirilebilir.

Sıcak kompres için sallama çay poşetleri de kullanılabilir. Bu uygulamada çayın demlenmesi sonrasında bardaktan çay tabağına alınan poşetin ılık hale gelmesi beklenir. Daha sonrasında etkilenen göz bölgesine yerleştirilen çay poşeti, bu bölgede 5-10 dakika süre ile tutulur. 

Gözde arpacık çıkması konusunda etkili bir diğer faktör de kontakt lens kullanımıdır. Normalde lens kullanan kişilerde arpacık gelişmesi halinde bu rahatsızlık durumunu kontrol altına alınana kadar gözlük kullanımı önerilir. Bunun nedeni lezyondaki bakterilerin lensin üzerine yerleşerek iltihaplanmanın yayılımını kolaylaştırabilmesidir. Masaj uygulamalarında kişinin el hijyenini tam olarak sağlamış olması ve masajı göz temizleme mendili kullanarak gerçekleştirmesi, tıkanan bölgede tekrar akışı sağlamak adına katkı sağlayabilir. Arpacık lezyonlarına dokunmak, sıkmak ya da bastırmak, içerisindeki iltihabın akmasına ve hastalığın diğer bölgelerine yayılması ile sonuçlanabileceği için sakınılması gereken davranışları oluştururlar. 

Gözünde arpacık gelişen kişiler, arpacık gelişimi öncesi kullandıkları makyaj malzemelerini tekrar kullanmamalıdır. Bu malzemeler arpacığa neden olan bakterilerin tutunması için iyi bir yüzey görevi görebilir ve kişide diğer bölgelerde de enfeksiyon gelişimine neden olabileceği için dikkatli olunmalıdır.

Çeşitli uygulamalar ve yaşam tarzı değişiklikleri ile arpacık gelişme riskinde bir azalma meydana gelebilir. Yüz yıkama sırasında nazikçe göz kapaklarının da yıkanması, kontakt lens kullanan kişilerin lenslerini düzenli olarak değiştirmeleri ve onları temiz tutması, gün içerisinde yapılan makyajın yatma zamanından önce uygun şekilde temizlenmesi, arpacık lezyonu olan kişilerle havlu gibi eşyaları ortak olarak kullanmaktan kaçınılması, arpacık oluşma riskinde azalma sağlayabilen uygulamalar arasında yer alırlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Next Post

Meme Büyütme Ameliyatı Nedir? Nasıl Yapılır?

Paz Kas 19 , 2023
Kadın bedeninde estetik görünümü tamamlayan yapılardan biri de memelerdir. Vücut ölçümleri içinde omuzlar bel ve kalça oranında memelerin büyüklüğü bazen eksik kalabilmektedir. Meme Büyütme Ameliyatı Nedir? Bazı kadınlarda memeler yapısal olarak küçüktür ya da memeler arasında asimetri söz konusudur (birinin diğerinden daha küçük olması gibi). Bazı kadınlarda ise doğuştan bir […]

Recent Post