Son dönemde yapılan birçok araştırma sağlıklı beslenmenin bazı kanser türlerinin gelişimini azaltmanın en iyi yolu olduğunu ortaya koyuyor. Benzer şekilde nasıl ki şeker, yağ ve sodyumla işlenmiş gıdaları tüketmek obezite ve kalp hastalıkları riskini artırıyorsa abur cubur ve diğer bazı besinlerin de kansere yakalanma riskini artırdığı, kansere yol açabileceği biliniyor.
PLOS Medicine dergisinde yayımlanan bir çalışma da yetersiz ve yanlış bir beslenme şekliyle birçok kanser türü arasında doğrudan bir ilişki olduğunu keşfetti. Bu çalışmayı yapan araştırmacılar 470.000’den fazla yetişkinin diyetini değerlendirdi. Egzersiz alışkanlıkları ve sigara kullanımı gibi faktörler eşitlendikten sonra bile, diyetleri daha yetersiz ve dengesiz olan yetişkinlerin mide, kalın bağırsak, solunum yolu ve karaciğer kanserlerine, ayrıca erkeklerin akciğer kanserine, kadınların ise menopoz sonrası meme kanserine yakalanma risklerinin daha fazla olduğunu kanıtladı.
Uzmanlara göre sorun düzenli şekilde uygulanan beslenme şeklinin yetersiz olması. Eğer beslenmenizde yağsız proteinlere, tam tahıllı karbonhidratlara, meyve ve sebzelere yer vermiyor, bunların yerine genellikle yağ, şeker ve sodyum içeriği yüksek işlenmiş gıdalara yöneliyorsanız ters giden bir şeyler olduğunu düşünmeye başlamalısınız. İşte uzmanların kanser riskini azaltmak için daha az tüketmeniz gerektiğini söylediği 7 gıda:
1-Izgara mandalda et
İlk üzücü haberimiz mangal düşkünlerine! Amerikan Kanser Topluluğu epidemiyoloji araştırma müdürü Mia Gaudet, beslenme programında özellikle çok pişmiş ete fazla yer vermenin kanser riskini artırdığını söylüyor. Buna göre sorun etin ızgarada pişirilmesiyle PAH’ların, yani toksik ve kanserojen etkileri olan ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar olarak bilinen maddelerin ortaya çıkması.
Ateşte pişirilmiş bir burgerin ya da bifteğin üzerindeki ağız sulandıran kömür izleri aslında kimyasalların varlığına işaret ediyor. Yapılan çalışmalarda da bu bileşiklerle beslenen kemirgenlerde kanserli tümörlerin geliştiği gözlemlendi. Gaudet yanmış tostların bir kısmında da bu etkinin gözlemleneceğini, fakat etkilerinin ete göre daha az olacağını belirtiyor. Bu yüzden eğer etinizi çok pişmiş seviyorsanız diğer yöntemlerle pişirmenizde yarar var.
2-Turşular
Probiyotik olarak da adlandırdığımız iyi bakterilere sahip olan turşular bağırsak sağlığımızı olumlu etkiliyor. Fakat bazı ön araştırmalar turşudaki yüksek miktardaki tuz içeriğinin mide kanserine neden olabildiğini ileri sürüyor. Manhattan Tıp Akademisi kurucusu Robert Segal da çalışmaların, fermente gıdaların yaygın olarak tüketildiği Asya ülkelerinde kanser oranlarının daha yüksek olduğunu ortaya koyduğunu söylüyor.
3-Şarküteri ürünleri
Yine Amerikan Kanser Topluluğu’ndan Mia Gaudet sosis, sucuk, pastırma, jambon ve salam gibi etleri korumak için kullanılan işlemlerin nitrit oluşumuna yol açtığını ve bu durumun kolon ve diğer kanser türlerine yakalanma riskini artırdığını ileri sürüyor. Bu doğrultuda elbette diyetinizde işlenmiş gıdalara olabildiğince az yer vermenizi tavsiye ediyor.
4-Alkol
Gaudet, orta ve yüksek alkol alımıyla kanser riski arasında güçlü bir bağ olduğunu söylüyor. Bu yüzden kimi uzmanlar bir bardaktan fazla alkollü içkinin aynı gün içerisinde içilmesini önermiyor. Günlük alkol tüketim miktarının kadınlarda 300 ml bira, 170 ml şarap ya da 50 ml likörle sınırlandırılması gerektiği, erkeklerde ise vücut ağırlığı daha fazla olduğu takdirde bu miktarın en fazla iki katına kadar çıkabileceği belirtiliyor.
5-Trans yağ
Pek çok kişi 2015’te FDA yasaklayana kadar trans yağın ne olduğunu bilmiyordu. Bu yasak binlerce kardiyak ölümün önlenmesini sağladı. (kardiyak ölüm: ölümcül bir hastalığı olmayan kişinin beklenmedik bir şekilde ve şikayetlerin başlamasından kısa süre sonra meydana gelen ölümü)
Araştırmacılar trans yağların kardiyovasküler hastalıklar dahil olmak üzere bir dizi kronik hastalık riskini artırdığını keşfetti. Tek başına trans yağlar kanser riskini artırma konusunda belirleyici olmayabilir, ancak yapılan bir çalışmayla diyetleri trans yağ içeren meme kanseri hastalarının teşhis konduktan sonraki yedi yıl içerisinde ölüm oranlarının, trans yağlardan kaçınanlara kıyasla yüzde 78 daha yüksek olduğu tespit edildi.
6-Kırmızı et
Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü’ne göre kırmızı et tüketimi çok fazla olan kişilerin kalın bağırsak kanserine yakalanma olasılığı daha fazla. Bu yüzden günlük protein ihtiyacınızı sadece kırmızı etten karşılamak yerine, kuru baklagil, tofu gibi bitkisel kaynaklı proteinlere de diyetinizde yer vermeniz oldukça yerinde bir karar olacaktır.
7-Asitli içecekler
Araştırmacılar şeker ve kanser arasındaki ilişkiyi araştıradursun şunu biliyoruz ki eklenti şeker içeriği yüksek olan içecekler kilo alınmasına neden oluyor. İdeal kiloya ne kadar uzak olunursa kanser riskinin de o kadar arttığını bildiğimize göre şeker ve kanser arasında dolaylı bir ilişki olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz. Örnek vermek gerekirse vücuttaki yağ miktarı ne kadar fazlaysa östrojen seviyesi o kadar yüksek oluyor. Bu durum ise vücutta meme ve yumurtalık kanserlerinin gelişme olasılığını artırıyor.