Organ bağışı, kişinin yaşarken, kendi iradesi ile hayatı sona erdikten sonra doku ve organlarının, ihtiyacı olan hastalara tedavisi için kullanılmasına izin verilmesidir. Ayrıca hayatta iken de bazı organlar bağışlanabilmektedir.
Hayatta iken bağışlanabilecek organların ilk sırasında böbrek gelmektedir. İnsan vücudunda çift böbrek olduğu için, bir tanesi bağışlanırsa diğer böbrek işlevini kaybetmemektedir. Ayrıca bağışlanabilecek organlar arasında karaciğer de gelmektedir. Karaciğerin yenileme özelliği olduğu için tamamı bağışlanamamaktadır. Yalnızca bir parça bağışlanabilmektedir.
Yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşen kişinin, yani tıbben hayatının sona ermesi durumunda organlar kullanılabilmektedir. Başka bir ölüm nedeni ile organlar alınamamakta ve bağışlanamamaktadır.
Organ Bağışını Kimler Yapabilir?
Kesinlikle organ bağışı yapıldığı konusunda yakınlarına da bildirilmelidir. Bunun sebebi; beyin ölümü gerçekleşirse kişi de yakınlarının organ bağışının yapılmasında bir karar vermeleri istenmesidir.
Hangi Organlar Bağışlanabilir?
Gelişen tıp nedeni ile insan vücudunda bulunan birçok organ nakil edilebilmektedir. Ölümden sonra ve yaşarken bağışlanabilir organlar konusunda bir ayrım yapmak gerekmektedir. Yaşayan insanların bağışlayabilecekleri organlar arasında karaciğer, böbrek, ilik ve üreme hücreleri vb. dokulardır.
Nakil Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bir nakil hastası için ilk 1 yıl oldukça önemlidir. Nakil sonrası çoğu insan işine geri dönerek günlük yaşantısına devam edebilmektedir. Ancak ameliyat sonrası dönemde dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır. Hastalar naklin gerçekleştiği merkez ile bağlantılarını asla kesmemelidir. Ameliyat sonrası oluşabilecek olumsuzlukları önlemek için doktorlarının tavsiyelerine kesinlikle uymalıdır. Organ nakli hastanın iş ve sosyal yaşamına sağlıklı bir şekilde dönebilmesini sağlamaktadır. Örneğin; organ nakli olan bir kadın 2. yıldan sonra hamile kalabilmektedir.
Her Yıl 5 Bin Hasta Organ Nakli Yetersizliğinden Hayatını Kaybediyor!
Organ Bağışı İle İlgili Bu 6 Maddeyi Gözden Geçirin
Canlı vericiden yapılan nakiller, kadavradan yapılan nakillerden daha fazla…
Organ bağışındaki istatistikler, ülkemizde ve dünya genelinde oldukça yetersizdir. Kişiler çoğu zaman hayatlarına devam ediyorken, kendisine ait bir parçasını sevdiği kişiye vermekten çekinmezler. Zaten ülkemizde yapılan bağış ve nakillerin yarısından fazlasını canlı vericiler oluşturmaktadır. Kadavradan nakil bekleyen hasta sayısının oldukça fazla olduğu düşünüldüğünde; kişinin şimdiden, hayatını kaybettikten sonra organlarını bağışlama fikrine sıcak bakmaları gerekir. Yaşamınızı sona erdirirken; böbreğinizi, karaciğerinizi, akciğerinizi, kalbinizi, pankreas veya kornealarınızı bağışlayarak pek çok insana ışık yakabilir, onlara bir hayat armağan edebilirsiniz. Önemli olan; kişinin organ bağışı fikrine olumlu bakması ve böylece kadavradan yapılan nakil oranlarının artırılmasıdır.
Kimler organ bağışında bulunabilir?
18 yaşını doldurmuş ve akıl sağılığı yerinde olan her kişi organ bağışında bulunabilir. Eğer; organ bağışında bulunmak istiyorsanız; organ nakli yapan tüm kamu ve özel hastanelere başvurarak, Organ Nakli Koordinatörleri ile görüşebilirsiniz. Bu süreçte; organ bağışı yapabilmeniz için iki şahit nezdinde bir form doldurmanız gerekmektedir. Hayatınıza devam ediyorken organlarınızı bağışladığınız için; size bunu ibraz eden bir kart tahsis edilir. Eğer organ bağışından vazgeçmiş olursanız da Türkiye Organ Bağışı Bilgi Sistemi’nden kaydınızı sildirmeniz gerekmektedir.
Beyin ölümünün gerçekleşmesi ile bitkisel hayata girilmesi aynı şey değildir…
Bağış yapmak isteyen kişinin organlarının alınabilmesi için o kişinin yaşamını yitirmiş olması, yani; beyin ölümünün gerçeklemiş olması gerekmektedir. Kişinin bitkisel hayata girmesi, tıbbi ölümün gerçekleştiği anlamına gelmez. Şuur ve bilinç yerinde olmasa bile solunum makinesine bağlı olarak sürdürülen hayat durumunda; kişinin organlarının alınması mümkün değildir. Beyin ölümünün kararı; Organ Nakli ekibi dışında; Kardiyoloji, Nöroloji, Beyin ve Sinir Cerrahisi, Anesteziyoloji uzmanları tarafından oluşan bir kurul tarafından verilir. Her uzman doktor, ayrı ayrı durum değerlendirmesi yapar ve kişi ancak buna göre donör adayı olabilmektedir.
Organ bağışında gönüllülük esastır!
Kamu ve özel hastanelerde gerçekleşen beyin ölümleri, Ulusal Koordinasyon Merkezi tarafından kontrol ve takip edilmektedir. Bu kararın belirlenen kurul tarafından verilmesi durumunda; hayatını kaybeden kişinin ailesi ve Organ Nakli Koordinatörü görüşerek; izin ve onay alınır. Bağış yapıldıktan sonra ise Nakil Merkezi’ndeki ekipler bu süreçten haberdar olmaktadırlar. Dolayısıyla organ bağışı süreci; kimsenin zorlanmadığı, yalnızca gönüllülüğün esas alındığı bir süreçtir.
Organ nakli bekleyen kişilerle empati kurmak için…
Organ bağışları ve nakilleri; insanların hayata yeniden sarılmalarını sağlayan ve umutlarını yenileyen bir ışıktır. Boş bir zamanınızda size yakın bir diyaliz merkezine ya da organ nakli merkezi olan bir hastaneye giderek bu sürece yakından şahit olmanız organ bağışı fikrine daha sıcak bakmanızı sağlayacaktır.
Organlarınızı bağışladığınızı ailenize mutlaka söyleyin!
Akıl sağlığı yerinde olarak organlarını bağışlayan bireyler yaşamlarını yitirdikten sonra organları alınmaktadır. Ancak resmi olarak organların bağışlanabilmesi için aile bireylerinin de onaylarının alınması gerekmektedir. Bunun nedeni; vefat eden kişiler organlarını bağışlamış olsalar bile etik olması için birinci derece yakınlarından da onay alınması gerekliliğidir. Bu yüzden organlarınızı bağışladığınızı henüz hayattayken ailenizle mutlaka paylaşmalısınız.
Böbrek Yetmezliği Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?