Miyom Nedir?
Miyom, asıl olarak doğurganlık döneminde (menopoz öncesi dönem) rahim bölgesinde meydana gelen normalin dışındaki dokulara verilen isimdir. Miyomlar düz kas yapılarından ve bağ dokularından oluşurlar. Kadınlarda oldukça sık görülen miyomlar, bir diğer adıyla “iyi huylu tümör” olarak da adlandırılırlar. Miyomlar genellikle iyi huylu olarak kalmaya devam ederler. Ancak kimi durumlarda kansere dönüşme riski vardır. Miyomlar çoğu durumda kişide herhangi bir olumsuz semptomun oluşmasına sebep olmaz. Ancak kimi durumlarda adet döngüsünde değişim, karın bölgesine ağrı ve şişkinlik hissi, rahim bölgesinde kanama (özellikle cinsel ilişki sonrası) görülebilir.
Rahimde oluşan miyomların boyutu ise 1 cm’den başlayarak 15 cm’ye kadar çıkabilmektedir. Görüntü olarak ise yuvarlak bir şekle ve pembe bir renge sahiptirler. Miyomların oluşum yerleri ise kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Rahim içinde veya rahim ağzında ortaya çıkabilmektedirler. Kişide ortaya çıkan miyomun nasıl isimlendirileceği, miyomun hangi bölgede geliştiğine göre değişmektedir. Eğer miyom rahim kas tabakası içerisinde oluştuysa intramural miyom, rahmin dış duvarına doğru gelişim gösteren bir miyomsa subseröz miyom, iç rahim duvarına doğru gelişim gösteren miyomlara ise submüköz miyom isimleri verilmektedir.
Servikal miyom yani rahim ağzına yakın bölgede büyüyen miyomlar ve intraligamenter myom yani rahmin yerinde kalmasını sağlayan bağlarda gelişen miyom gibi nadir görülen miyom türleri de mevcuttur. Boyutları 1 cm – 15 cm arasında değişen bu miyomlar kimi zaman aşırı derecede büyüyerek 3-4 kg civarı bir ağırlığa dahi sahip olabilirler. Boyut olarak küçük olan miyomlar genellikle hastalarda ciddi bir probleme yol açmaz.
Aktif bir tedavi uygulanmasına gerek olmayabilir ve günlük yaşamını etkilemeyebilir. Ancak büyüme gösterdiği tespit edilen miyomlar tedavi edilip kontrol altına alınmadıkları veya ameliyatla çıkarılmadıkları takdirde rahmin temel yapısını bozabilirler. Bunun sonucunda kişinin karın bölgesi büyüyebilir, sürekli kanamalar görülebilir. Eğer hamileyse düşük yapabilir. Ya da tekrardan hamile kalması zorlaşabilir ve karın bölgesinde sürekli bir ağrı hissedilir.
Miyom Neden Olur?
Günümüzde miyomların, bir başka deyişle fibroid – leiomyoma olarak adlandırılan kitlelerin, hangi sebeple ortaya çıktığına dair net bir bilgi mevcut değildir. Ancak birçok uzman doktor ve araştırma, miyom oluşumunun östrojen hormonu tarafından tetiklendiği yönünde görüş bildirmiştir. Aynı zamanda genetik ve ailesel faktörler de miyomların oluşmasında rol alır.
Miyom Çeşitleri Nelerdir?
İntramural Miyom
Bu tip miyomlar en sık görülen miyom tipleridir. Asıl olarak rahmin içinde bulunan kas tabakasında ortaya çıkarlar. Aşırı büyüdüğü durumlarda rahmi genişletebilirler ve dışarıdan görüldüğünde belli olacak kadar şişebilirler.
Subseröz Miyom
Subseröz miyomlar rahmin dış yüzeyine doğru büyürler. Bu tür miyomlar şişme yapmaya eğilimlidirler. Böylelikle subseröz miyomun bulunduğu yere bağlı olarak çıplak gözle görülecek şekilde karnın bir bölümünde şişlik görülebilir. Bu tipteki miyomlar rahim boşluğuna baskı yapabilirler ve özellikle hamilelik sürecinde ciddi risk oluştururlar. Subseröz miyomlar tedavi edilmeden kontrolsüzce büyüdükleri takdirde erken doğum, düşük, kısırlık ve gebelik kaybı gibi son derece olumsuz durumlara sebebiyet verebilirler.
Submüköz Miyom
Bu tipteki miyomlar rahim içinde ortaya çıkarlar. İlerlediği durumlarda kişide ağır seyreden ve sık sık ortaya çıkan kanamalar görülebilir.
Saplı Miyom
Bu tipteki miyomlar adından da anlaşılabileceği gibi rahmin dışına ince bir sapla bağlıdırlar. Saplı miyomlar kimi zaman rahmin dış kısmına doğru büyüyüp sarkma yapabilirler ve bu durumda cerrahi müdahale ile alınmaları gerekebilir.
Miyom Belirtileri Nelerdir?
Rahimde oluşan miyomlar, çoğu durumda herhangi olumsuz bir semptoma sebep olmazlar. Ve sadece kadın doğum doktorunun yapacağı muayenelerde kendilerini belli ederler. Birçok kişi rahminde miyom olduğunu fark etmeden sağlıklı ve sorunsuz bir şekilde yaşamaktadır. Ancak miyomlar kimi durumlarda büyüme ve çok nadir olsa da kanserleşme eğilimi taşıyabilirler. Miyomların kişide oluşturduğu olumsuz semptomlardan ilki genellikle düzensiz seyreden ve şiddetli bir şekilde devam eden kanamadır.
Bu kanamanın sonucu olarak da kişide anemi ortaya çıkabilir. Hastalar bu aşırı kanamaları geçici bir süreç olarak görüp umursamayabilirler. Ancak bu sürecin devamında hastada halsizlik ve aşırı yorgunluk gibi belirtiler ortaya çıkar. Genellikle doktora da bu aşamada başvurulur. Miyomun büyüyüp geliştiği durumlarda bazı semptomlar baş gösterir. Baş gösteren rahimde miyom belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:
- Adetler arasında geçen sürenin kısalması ve düzensiz hale gelmesi
- Sık sık idrara çıkma isteği
- Cinsel ilişki esnasında oluşan ağrı ve bunu genellikle bu durumu takip eden kanama
- Adet döneminde normale göre daha şiddetli ve uzun süren kanama görülmesi
- Büyük tuvalete çıkarken makat bölgesinde ağrı ve baskı hissi
- Karın, bacak ve sırt ağrıları (ağrıyan bölge miyomun baskı yaptığı yere göre değişmektedir)
- Kısırlık
- Hamileyken aniden düşük yapmak
- Tuvalete düzenli olarak çıkamamak, kabızlık
- Karında sebepsiz yere ortaya çıkan ve iyileşme göstermeyen baskı ve şişlik hissi.
- Aşırı ve uzun süreli âdet kanamasına bağlı olarak ortaya çıkan anemi
Miyom Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Miyom tanısı genellikle evde kişi tarafından tek başına koyulmaz. Kadın doğum doktoru tarafından yapılan fiziki muayene sırasında kişideki miyomlar fark edilebilir. Eğer kişide bulunan miyom olumsuz semptomlara yol açıyorsa, hastaya kesin bir tanı koymak için ultrasonografi gibi daha ileri görüntüleme tetkikleri kullanılabilir, kan ve hormon testleri yapılabilir. Miyomun konumunu tam olarak belirlemek için ise sulu ultrasonografi yöntemi sıklıkla kullanılmaktadır. Eğer kişide birden çok miyom varsa veya diğer görüntüleme teknikleriyle istenen sonuç alınamamışsa MR (manyetik rezonans) yönteminin kullanılması da doktor tarafından istenebilir.
Miyom Tedavisi Nasıl Yapılır?
Miyomların tedavi edilmesi için birçok farklı yöntem ve kriter mevcuttur. Öncelikle miyomun türü belirlenmelidir. Bununla birlikte hastanın genel sağlık durumu, hastanın yaşı, çocuk sahibi olmak isteyip istemediği, kaç tane miyom olduğu gibi birçok faktör tedavi öncesinde dikkate alınır. Miyom tedavisinin her hasta için genel geçer bir yöntemi yoktur. Tedavinin nasıl yapılacağı hastadan hastaya değişir ve kişinin durumuna özel olarak planlanır.
Eğer kişide miyom oluşumu vajinal muayene sonucunda saptandıysa, fakat bu miyomlar herhangi olumsuz bir belirtiye sebep oluşturmuyorsa ve miyomun boyutu küçükse herhangi bir tedavi uygulanmasına gerek yoktur. Kişinin yılda 4-5 kere düzenli olarak kontrole gelmesi istenir ve miyomun durumu takip edilir. Fakat büyüme ve olumsuz semptom gösteren miyomların daha fazla gelişmeden tedavi edilmesi gerekir. Günümüzde ne yazık ki miyomların gelişmesini durdurabilen veya miyomu tamamen ortadan kaldıran bir ilaç tedavisi mevcut değildir.
Belirli durumlarda östrojen ve progesteron hormonlarının üretimini engelleyen GnRH tipi iğneler ile enjeksiyon yapılarak miyomlar tedavi edilmeye çalışılabilir ancak bu da kesin sonuç veren bir tedavi yöntemi değildir. Zira yapılan iğneler temel olarak kişide menopoz benzeri bir durum yaratırlar ve hormonları baskılarlar. Ancak kemik erimesine ve diğer hormonal bozukluklara sebep olabileceklerinden dolayı 5-6 aydan fazla kullanılmaları doğru olmaz. İğne tedavisi asıl olarak miyom ameliyatı öncesi miyomun boyutunu daha kabul edilebilir seviyelere getirmek ve hızlı büyüyen miyomların büyüme hızını yavaşlatmak için kullanılır.
Miyom Ameliyatı
Miyom ameliyatı (myomektomi) ise açık veya kapalı ameliyat yöntemleriyle yapılabilen bir ameliyattır. Bu ameliyat sayesinde hastalar vücutlarında bulunan miyomlardan kesin olarak kurtulabilmektedirler. Açık yöntem yani laparotomi yönteminin kullanıldığı durumlarda kişinin karnında 10 cm civarında bir sezaryen kesisi açılır. Ve miyom kişinin rahminden alınır. Kapalı myomektomi (laparoskopik myomektomi) yönteminde ise kesi miktarı çok daha küçüktür. Kapalı yöntemle ameliyat olan kişiler kendilerini çok daha hızlı toparlarlar ve aynı zamanda kesi boyutu da küçük olduğu için estetik bir kaygı yaşamazlar.
Myomların ortadan kaldırılması için bir diğer yöntem ise histerektomidir. Bu yöntem en kesin sonuç veren yöntemdir ve işlem sonucunda kişide tekrar miyom oluşma ihtimali yok denecek kadar azalır. Bu işlemde rahim, içinde bulunan miyomlarla birlikte hastanın vücudundan tamamen alınmaktadır. Ancak bu tedavi yöntemi seçilirken iyice düşünülmeli, kişi eğer histerektomi yaptırırsa bir daha hamile kalamayacağının bilincinde olmalıdır.