“Diş Hassasiyeti”ni önlemenin 5 yolu

Diş hassasiyeti soğuk-sıcak ya da şekerli yiyeceklerin, dişin daha yumuşak kısmı olan dentinin ortaya çıkması sonucu verdiği rahatsızlık hissiyle oluşuyor. Dişler fırçalandığında veya hava değişikliklerinde kısa sürede kendini hissettiren keskin ağrı, kişiyi zor durumda bırakıyor. Genel olarak şekerli yiyecekler tüketildiğinde ve soğuk havalarda ortaya çıkan geçici ağrı nedeniyle hasta, dişlerini fırçalamaktan da uzaklaşabiliyor. Diş hassasiyetine sebep olan nedenlerin ortadan kaldırılmaması ise ağızda başka problemlerin yaşanmasına zemin hazırlayabiliyor.

Asitli meyveler diş minesini etkiliyor

Limon, greyfurt gibi meyvelerin ağızda tutulması ve asitli içeceklerin fazla tüketilmesi diş minesini aşındırarak dentinin açığa çıkmasına sebep oluyor. Zayıflayan diş yüzeyinde açıkta kalan dentin, diş hassasiyetinin oluşmasına yol açıyor. Yaşam kalitesini etkileyen bu problem, ergenlik çağından itibaren görülmeye başlarken, yaşlanmayla birlikte zamanla azalabiliyor. Diş eti problemleriyle sık karşılaşan kişiler, diş etlerinde çekilme de yaşayabiliyor. Bu durumla ortaya çıkan kök yüzeyleri dentini açığa çıkararak, diş hassasiyetinin yaşanmasına neden oluyor.

Diş kayıpları yaşanabilir

Diş hassasiyeti sebebiyle çürümüş veya kırılmış dişler, yanlış diş fırçalama, bruksizm ve diş eti iltihaplanmalarıyla sıkça karşılaşılabiliyor. Bunun yanı sıra yanlış beslenme ve asitli içeceklerin çok fazla tüketilmesi nedeniyle de diş hassasiyeti gelişebiliyor. Diş hekimleri, hassasiyet olan dişler için gerekli tedavileri uygulayarak problemleri hafifletebiliyor. Önlem alınmazsa diş kayıplarına kadar gidebilen diş hassasiyeti için, sızı ve ağrı hissedildikten sonra doktor muayenesinden geçmek önem taşıyor.

Sert fırçalamak dişleri daha iyi temizlemez

Dişleri daha sert fırçalamak, dişleri daha iyi temizlemek yerine onların daha fazla zarar görmesine yol açar. Dişlerinin daha beyaz olacağını umarak daha sert fırçalamak, dişlere hatta diş etlerine ciddi zararlar veriyor. Özellikle diş hassasiyeti bulunan hastaların diş fırçalarını doktor önerisine uygun şekilde seçerek, doğru fırçalama yöntemiyle gerçekleştirmek gerekiyor.

Diş sıkma hassasiyete yol açıyor

Kişinin stres nedeniyle gece ve gündüz boyunca dişlerini sıkması zamanla diş minesinin aşınmasına yol açarak hassasiyetin oluşmasına sebep olabiliyor. Dişlerde bulunan çürümelerde farkına varılmasa dahi ilerleyen zamanlarda çürük, dişlerde bulunan damarlara ilerlediğinde hassasiyete zemin hazırlıyor. Ayrıca diş taşları temizlendikten sonra ve diş beyazlatma yapıldığında, kök yüzeyler açığa çıkarak diş hassasiyetini başlatabiliyor. Diş taşları temizlendikten sonra hassasiyet geçici bir süreyle devam edebiliyor. Ancak diş eti hastalıklarından korunmak için diş taşlarının temizlenmesi büyük önem taşıyor.

Diş hassasiyeti önleme yolları

Doktor muayenesiyle birlikte önce doğru ağız bakımı konusunda hasta bilgilendirilmesi yapılıyor. Yumuşak kıllı diş fırçalarının kullanılması hassasiyete yardımcı olabiliyor. Dişlerin diş ipiyle ve hassasiyeti önlemek için zengin florür içerikli diş macunuyla temizlenmesi gerekiyor. Tedavi sırasında ayrıca diş çekilmesiyle ortaya çıkan kök yüzeyleri beyaz dolgularla kapatılıyor. Hastada bruksizm problemi görülüyorsa, sorunun çözülmesi sağlanıyor. Çürükler nedeniyle hassasiyet yaşanıyorsa da kanal tedavisi yapılarak hastanın problemleri çözülebiliyor.

Ayrıca;

Yiyecekler yendikten sonra mutlaka dişleri fırçalamak gerekiyor.

– Asitli içecekleri tüketmemeye çalışmak, tüketilecekse de pipet kullanmak önem taşıyor.

– Diş hassasiyeti bulunan hastaların, diş hekimi muayenesinden sonra uygun diş macunlarını kullanmaları gerekiyor.

– Hastada bruksizm problemi varsa gece plağı kullanarak dişlerin aşınmasının önüne geçilebiliyor.

– Dişleri sert fırçalamak yerine, süpürme işlemi olarak adlandırılan hassas şekilde fırçalamak gerekiyor.

Kalp için cinsel hayat önemli

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Next Post

Sedef Hastalığı Nedir? Sedef Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi

Cum Nis 12 , 2024
Sedef Hastalığı (Psoriasis) Nedir? Otoimmün (bağışık sistemini etkileyen) bir hastalık olarak sınıflandırılan sedef hastalığı, vücuttaki deri hücrelerinin normale kıyasla 2-3 kat daha hızlı çoğalması durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu hastalık, diğer bir adıyla psoriasis olarak bilinir. Herhangi bir hastalığına sahip olmayan kişilerde deri hücrelerinin yaşam döngüsü 30 gün civarındadır. Ancak sedef hastalığına yakalanan kişilerde […]

Recent Post