Sedef Hastalığı (Psoriasis) Nedir?
Otoimmün (bağışık sistemini etkileyen) bir hastalık olarak sınıflandırılan sedef hastalığı, vücuttaki deri hücrelerinin normale kıyasla 2-3 kat daha hızlı çoğalması durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu hastalık, diğer bir adıyla psoriasis olarak bilinir.
Herhangi bir hastalığına sahip olmayan kişilerde deri hücrelerinin yaşam döngüsü 30 gün civarındadır. Ancak sedef hastalığına yakalanan kişilerde ise hücrelerin ölüp yeniden ortaya çıkma süresi birkaç güne kadar inebilmektedir. Sedef hastalığına sahip olan kişilerin bağışıklık sistemlerindeki T lenfosit hücreleri, ciltte birikme yaparlar. Ve bu durumun sonucu olarak deri hücrelerinin ölüp yeniden üretilme süresi hızlanır.
Deri hücrelerinin yaşam döngüsü çok hızlandığı için derinin görünümü farklılaşmaya başlar ve hastanın cildinde engebeli yapıya sahip olan kırmızı lekeler ortaya çıkmaya başlar. Bunun sebebi ise yaşam süresini normalden çok daha hızlı şekilde tamamlayan hücreleri vücuttan uzaklaştıracak yeterince zamanın bulunmamasıdır. Böylelikle deride sert plaklar oluşur. Sedef hastalığına sahip olan kişilerde deride kırmızılaşmaya ek olarak aynı zamanda derinin beyaz pullarla kaplanması durumu da görülür. Sözü edilen lekeler ve beyaz pullar vücudun her yerinde ortaya çıkabilir. Lekelerin en yaygın görüldüğü yerler ise vücudun diz, sırt, el, ayak, boyun, yüz derisi, kafa derisi ve dirsek gibi bölgeleridir.
Sedef Hastalığı Nedenleri Nelerdir?
Günümüzde sedef hastalığının ortaya çıkmasına sebep olan faktörler henüz netlik kazanamamıştır. Hastalık üzerinde çalışma yapan uzmanlar, sedef hastalığının birçok farklı faktörün birleşmesiyle ortaya çıktığını belirtmişlerdir. Bunun yanında çeşitli genetik bozukluklar ve bağışıklık sistemini ilgilendiren sorunların hastalığı tetiklediği görüşü yaygındır.
Sedef hastalığı kimi zaman aynı ailede bulunan kişilerde görülebilirken, kimi zaman herhangi bir genetik bağ olmadan da ortaya çıkabilmektedir. Bir anne ve onun çocuğu sedef hastalığından etkilenebilirken, çocuğun babaannesinde veya dedesinde sedef hastalığı bulunmayabilir. Buradan da anlaşılabileceği gibi, hastalığın kökenlerini tamamen genetik faktörlere dayandırmak da doğru olmaz. Sedef hastalığına neden olabilecek faktörleri ise şu şekilde sıralayabiliriz:
- Genetik faktörler. Çeşitli durumlarda sedef hastalığının aynı soydan gelen ve yakın akraba olan kişilerde ortaya çıktığı görülmüştür. Hastalığın ne oranda diğer kuşaklara aktarıldığını gösteren net bir veri mevcut değildir. Ancak yine de genetik faktörlerin sedef hastalığının oluşumunda bir temel oluşturduğu bilinmektedir.
- Aşırı alkol tüketimi ve düzenli olarak tütün ürünlerinin kullanımı (pasif veya aktif içicilik de dâhil olmak üzere).
- Psikolojik etkilerinin yanında fiziksel olarak da etkileri bulunan ve bağışıklık sistemini negatif olarak etkileyen stres, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik problemler de sedef hastalığını tetikleyebilmektedir.
- Deride çeşitli travmaların yaşanması, deride meydana gelen kesikler ve sıyrıklar.
- Deri üzerine yapılan cerrahi müdahaleler.
- Beta bloker kategorisine giren tansiyon ilaçları, bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan çeşitli ilaç türleri, hidroksiklorokin ve genel olarak “sıtma ilacı” kategorisine giren çeşitli ilaçların kullanılması.
- Boğaz enfeksiyonu, farenjit ya da cilt üzerinde oluşabilecek çeşitli enfeksiyonlar da sedef hastalığını tetikleyebilmektedir.
- Soğuk veya kuru iklime sahip olan bir yerde yaşamak. Bilindiği üzere sedef hastalığı kışın havanın soğuk olduğu dönemlerde daha sık ortaya çıkmaktadır. Aşırı sıcak hava da sedef hastalığının semptomlarını tetikleyebilir. Deri doğrudan aşırı sıcak havaya temas ederse kişide güneş yanıkları ortaya çıkabilir ve bu da sedef hastalığının sebeplerinden birisidir.
- Kişinin bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyen hastalıklara sahip olması. Bu hastalıkların yanında, bağışıklık sisteminin yapı taşlarından olan beyaz kan hücrelerinin (akyuvarların) anormal bir şekilde faaliyet göstermeleri de sedef hastalığına yol açabilmektedir.
Sedef Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Sedef hastalığının belirtileri arasında en yaygın olarak bilinenler derinin kızarması ve pullanmasıdır. Ancak sedef hastalığı birden çok farklı türe sahiptir. Hastalığın belirtileri de kişinin hangi tür sedef hastalığına sahip olduğuna göre değişim gösterir. Sedef hastalığının en yaygın belirtileri:
- Sedef romatizması (psöriatik artrit) yani eklemlerde şişme ve ağrılar görülebilir. Bu durum eklemlerde kronik bir ağrıya sebep olur ve tedavi edilmesi gerekir.
- Vücudun birçok bölgesinde (diz, dirsek, kafa derisi, saç derisi, genital bölgeler, boyun vb.) ortaya çıkan, sınırları keskin bir şekilde kızarıklığın oluşmasıyla belli olan bir görüntü hâkimdir. Olağan dışı kızarıklık görülen bu bölgelerde aynı zamanda sedef renginde kabuklar oluşur.
- Hastalığın saç ve kafa derisinde yayıldığı kişilerde şiddetli bir saç dökülmesi yaşanabilir.
- Tırnakta gözle görülebilecek minik çukurcuklar ortaya çıkar. Tırnak kalınlaşabilir ve rengi sarıya dönebilir.
- Sedef hastalığına sahip olan kişilerde obezite, diyabet ve kalp damar hastalıkları ortaya çıkabilir.
- Deride şiddetli bir kaşınma hissi görülür.
- Deride çeşitli yaralar ve çatlaklıklar oluşur. Deri en ufak bir darbede kanamaya yatkındır.
Sedef Hastalığı Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Sedef hastalığının tanısı için çok fazla tetkik gerekmemektedir. Fiziki muayene genellikle hastalığın tespit edilmesinde yeterli olmaktadır. Ancak kimi durumlarda sedef hastalığına benzerlik gösteren diğer deri hastalıklarından ayırt etmek için biyopsi uygulamasına başvurulabilir.
Sedef Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Günümüzde sedef hastalığı ne yazık ki tamamen tedavi edilip ortadan kaldırılabilen bir hastalık değildir. Ancak uygulanan tedavi yöntemleri sayesinde hastalığın kişinin vücudunda oluşturduğu semptomlar çok büyük oranda azaltılabilmektedir. Hastalığın tedavisi için birçok farklı tedavi yöntemi mevcuttur. Hangi yöntemin kullanılacağı hastanın tercihine, hastalığın şiddetine ve türüne göre değişmektedir. Sedef hastalığı tamamen iyileşebilen bir hastalık olmadığı için uygulanacak olan tedavi de uzun süreli bir tedavi olacaktır.
Hastalığın tedavisinde kortizon içeren ilaçlar, D vitamini tedavisi, hastalığa özel içeriklerle üretilmiş şampuanlar ve nemlendiriciler, deri kremleri, belirli aralıklarla yapılan iğneler, çeşitli ilaçlar ve ışık tedavisi (fototerapi) gibi birçok farklı tedavi yöntemi kullanılmaktadır. Bu tedavi yöntemleri sayesinde hastalığı meydana getiren hücrelerin aktiviteleri azaltılır ve semptomlar yatıştırılır. Bahsedilen tıbbi tedavi yöntemlerine ek olarak kişi moral ve motivasyonu da mümkün mertebe yüksek tutmalı, stresten uzak bir hayat yaşamaya çalışmalıdır.
Bu yüzden, dermatoloğun uygulayacağı tedavilerin yanında bir de psikiyatriste başvurulması hasta için son derece faydalı olacaktır. Hasta evde kendisini rahatlatmak için çeşitli nefes egzersizleri, yoga, müzik dinleme ve meditasyon gibi çeşitli aktiviteler yapabilir.
Sedef Hastalığı Nasıl Geçer?
Sedef hastalığı tedavi yöntemlerinin yanında, bu hastalıktan muzdarip kişilerin genel olarak düzenli ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri gerekir. Kişi mümkün olduğunca sağlıklı besinler tüketmeli, düzenli bir uykuya sahip olmalı, alkol ile sigaradan uzak durmalı, düzenli egzersiz yapmalı ve gerek olmadıkça ilaç kullanmamalıdır. Bu sayede hastalığı atlatmak mümkündür.