Bağışıklık sisteminden ruh sağlığına kadar vücut için her yönden büyük bir öneme sahip olan uyku düzenini bozması nedeniyle, hipnofobi oldukça ciddi ve tedavi gerektiren bir hastalık olarak görülür.
Uykudan korkma, birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. Sürekli kabus görmek, ölüm korkusu veya farklı korkular uykuya dalmak konusunda korkulara yol açabilir. Doğru tedavi ile hipnofobi büyük ölçüde önlenebilir. Bu nedenle bu sorunu yaşayan kişilerin detaylı bir muayeneden geçmesi ve ardından psikiyatri uzmanlarınca uygun görülecek tedavi planına başlaması gerekir.
Uykudan Korkma Hastalığı Nedir?
Uykudan korkma hastalığı temelde kabus görme, uykuda geçirilen zamanı gereksiz bulma, uykudayken ölmekten korkma gibi kaygılara bağlı olarak baş gösteren bir anksiyete bozukluğu türüdür. Sık sık kabus gören, karabasan yaşayan veya uyku felci hastalığı olan kişilerde uykudan korkma hastalığına çok daha yaygın rastlanır. Hastalık genel olarak kişiyi hem fiziksel hem de ruhsal olarak olumsuz etkiler.
Uyku korkusunun sonucunda gece uykusunda oluşan eksiklik, gün içerisinde bireyin sosyal yaşamını zorlaştırır, iş performansını olumsuz etkiler. Ayrıca uykuya ilişkin endişeler gün içerisinde de kişiyi etkiler ve uyku endişesi gün boyu devam edebilir. Uyku korkusu bazı durumlarda tek başına bir psikiyatrik bozukluk olarak görülebildiği gibi bazen de panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu ve depresyon gibi sorunların beraberinde de görülebilir. Hastalığın tedavi planı oluşturulurken eşlik eden bu gibi diğer sorunlar tespit edilerek kapsamlı bir yaklaşım planlanması, tedavinin başarısı açısından oldukça önemlidir.
Uykudan Korkma Hastalığı Nedenleri
Uykudan korkma hastalığı birçok farklı nedenden kaynaklı gelişebilir. Kesin nedeni tam olarak bilinemese de hipnofobinin gelişiminde rol oynadığı düşünülen en önemli iki faktör uyku felci ve kabuslardır. Bir uyku bozukluğu olan uyku felci, uykudan uyanma esnasında ortaya çıkarak hareket etmeyi zorlaştıran durumdur. Uykunun evrelerinden biri olan REM uykusu esnasında uyanma halinde bu evrede kasların felç halinde olması, uyanmanın ardından bir süre hareket etmeyi imkansız hale getirebilir.
Bu durum çok kısa süreli olsa da bireyde ciddi korkulara ve huzursuzluğa yol açabilir. Uyku felci aynı zamanda kişilerde kabuslarla birleşerek çok korkutucu olan halüsinasyonlar gibi algılanabilir. Söz konusu durumun sürekli olarak tekrarlanması halinde kişilerde uyumaktan korkmak kaygısı ortaya çıkar ve uykudan korkma hastalığı gündeme gelir. Bir diğer yaygın neden olan kabuslar ise kişinin bilinçaltındaki olumsuz olaylar, anılar, psikolojik sorunlar ve stres gibi nedenlere bağlı olarak gelişebilir.
Sürekli olarak kabus görmek, çoğu durumda psikolojik bir sorunun göstergesidir. Fakat kullanılan bazı ilaçlar, alkol kullanımı veya stres, yorgunluk gibi etkenler de sık sık kabus görmeye neden olabilir. Görülen kabuslar gün içerisinde bireyin aklına aralıklı olarak geldiğinde uykuya karşı korku ve endişeler de güçlenir ve hipnofobinin ortaya çıkmasına yol açar. Söz konusu iki uyku bozukluğunun haricinde travma sonrası stres bozukluğuna bağlı olarak, uykudayken yaşanılan hırsızlık, doğal afet, yangın gibi travma etkenlerin yol açtığı kaygı bozukluğu ile birlikte uyku korkusu ortaya çıkabilir. Fakat tüm bunların yanı sıra bazı bireylerde herhangi bir tetikleyici neden belirlenememesine karşın uykudan korkma hastalığının geliştiği görülebilmektedir.
Uykudan Korkma Hastalığı Belirtileri
Sağlıklı bir yaşamın en temel şartlarından bir tanesi uyku miktarı ve kalitesinin yeterli olmasıdır. Hipnofobi hastalığı bulunan kişilerde ise düzenli ve kaliteli uyku uyumak neredeyse imkansız hale gelir. Temel belirtiler uyuyamama korkusu veya uyumaktan korkma olsa da, düzensiz uyku ve söz konusu endişelere bağlı olarak hastalık, farklı zihinsel ve fiziksel semptomları da beraberinde getirebilir. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:
- Uyku düşüncesi ile birlikte gelen korku, panik, endişe gibi olumsuz duygular
- Yatağa yatış saatlerinin yaklaşması ile birlikte endişe ve sıkıntının artması
- Mümkün olduğunca geç yatmaya, az uyumaya veya yatağa yatmamaya çalışma
- Uyku zamanı geldiğinde yaşanan panik atak benzeri semptomlar
- Korku, endişe ve huzursuzluk gibi duygulardan uzaklaşarak farklı olaylara konsantre olmakta güçlük çekme
- Ruh hali değişimleri ve sinirlilik hali
- Bilinç bulanıklığı ve hafızaya ilişkin sorunlar
- Nefes darlığı ve hızlı nefes alma
- Terleme, uyuşukluk ve ağız kuruluğu
- Mide bulantısı, kaygı ile ilişkili diğer mide ve sindirim sistemi sorunları
- Titreme, düzensiz kalp atışı ve taşikardi
- Uyku düşünüldüğünde göğüste sıkışma hissi
- Yatağa yatılırken dikkat dağıtması için televizyon, ışık veya müzik açılarak uyku boyunca bunların açık bırakılması
- Çocuklarda sürekli ağlama, bakıcıdan veya anneden ayrılmaktan ve yalnız kalmaktan korkma
Uykudan korkmanın yanı sıra hastaların bir kısmında farklı kaygı bozukluğu türlerine ilişkin belirtiler de gözlenebilir. Bunlar arasında gelecek korkusu, sosyal ortamlardan kaçınma, yetersizlik ve değersizlik hisleri, sınav kaygısı gibi birçok farklı durum yer alabilir. Tedavide hedeflenen başarının elde edilebilmesi açısından hastanın yaşadığı sorunların iyi bir şekilde öğrenilmesi ve yaşanan tüm sorunların bir arada ele alınarak tedavi planının belirlenmesi önem taşır.
Uykudan Korkma Hastalığı Tedavisi
Uykuya dalarken korkmak, kişinin yetersiz uyku uyumasına ve uykudan verim alamamasına yol açarak sağlık üzerinde çok büyük bir olumsuz etki oluşturur. Bu nedenle bu sorunu yaşayan hastaların derhal psikiyatrik muayeneden geçerek tedavi almasında fayda vardır. Uykuda korkmak veya uykuya dalma korkusu için tedavi sürecine başlanırken bu durumu tetikleyen nedenler hakkında gereken araştırmalar yapılmalıdır. Korkudan uyuyamamak sorunu ile hekimlere başvuran hastaların büyük bir kısmında hırsızlık, kaza, deprem, bir yakınını kaybetme gibi bir travma söz konusudur.
Bu hastalarda hipnofobiyi ortadan kaldırmak için altta yatan kaygı ve korkuların ortadan kaldırılması gerekir. Tedavi sürecine yardımcı olması açısından meditasyon teknikleri, yoga veya kişiyi rahatlatan müziklerin dinlenmesi gibi uygulamalardan yararlanılabilir. Aynı zamanda yatış saatleri öncesinde kafein içeren kahve, kola gibi içeceklerin tüketiminden ve alkol alımından kaçınılması, uyku korkusunun azaltılmasına yardımcı olacaktır. Uyku esnasında başına kötü bir olay gelmesinden korkan hastalar, güvende oldukları konusunda motive edilmelidir. Bu kişiler bir yakınlarının yanında uyuduğunda kendilerini daha güvende hissediyorsa bir süre bu şekilde uyumaya özen gösterilebilir.
Depresyon ve anksiyete bozukluğu, uyumaktan korkma durumunun temelinde yatan psikolojik sorunlar olabilir. Böyle bir durumun tespit edilmesi halinde depresyon veya diğer psikiyatrik bozuklukların tedavi edilmesi, uyku korkusunun ortadan kaldırılabilmesinde en önemli aşamayı oluşturur. Hipnofobi tedavisinde iki temel tedavi yaklaşımından söz edilebilir. Bunlardan ilki ilaç tedavileri, ikincisi ise psikoterapilerdir. Antidepresan ilaçların veya uykuya dalmayı kolaylaştıran ilaçların kullanımı tedavinin bir bölümünü oluşturabilir. Bununla birlikte konuşma terapileri ile kaygıyı ortaya çıkaran düşüncelerin doğru düşünme teknikleri ile değiştirilmesini hedefleyen bilişsel davranışçı terapiler uygulanabilir. Çoğu durumda psikiyatrik tedavi ile birlikte uyku korkusu tamamen ortadan kaldırılabilir. Kişinin eşi, ailesi veya yakınları tarafından desteklenmesi tedavi sürecini kolaylaştıracaktır.
Eğer siz de uykuya dalmaktan korkuyor, uyku esnasında başınıza kötü bir olay gelmesinden endişe duyuyorsanız bu konuda bir psikiyatriste danışmanızda fayda vardır. Hekiminizin yapacağı değerlendirmeler sonucunda gerekli tedaviyi alarak bu korkunuzu yenebilir, uykusuzluğa bağlı oluşabilecek diğer hastalıkların da önüne geçebilirsiniz.