İnsan yaşamında okul öncesi dönem çok önemli yer tutar. Bu dönemde çocuğun kişilik gelişimi ile duygusal, sosyal, bilişsel, dil ve akademik gelişimi büyük oranda tamamlanır. Çocuk içinde bulunduğu aile ve okul çevresinin de katkılarıyla bilişsel ve dil gelişimini sağlıklı olarak tamamlar.
Çocuğun dil gelişimi 5 yaşına kadar 2/3’si tamamlanır. Yani 5 yaşındaki çocuk yaklaşık olarak 2000 kelimelik bir kelime hazinesine sahiptir ve Çocuk yetişkin yeteneğinde anadilini konuşabilir. Çocuk doğumdan sonraki dönemde öncelikle homurtu, hırıltı ve esneme şeklinde doğal sesler çıkarır ve zamanla bu sesle anlamlı hale gelmeye başlar. Düşüncenin gelişimi dil tarafından belirlenir. Bireyin çevresindeki dünyayı anlamasını ve öğrenmesini sağlayan aktif zihinsel faaliyetlerde gelişime bilişsel gelişim adı verilmektedir.
Bilişsel gelişim; bebeklikten yetişkinliğe kadar bireyin çevreyi, dünyayı anlama, düşünme yollarının daha karmaşık ve etkili hale gelme sürecidir. Çocuk bilişsel gelişim sürecinde içinde bulunduğu sosyal ortamı anlama ve düşünme yeteneğini daha geliştirme sürecindedir. Eğitimcilerden Piaget, Bruner, Vygotsky ve Gagne çocuğun çevresindeki dünyayı değişik yaşlarda nasıl ve niçin böyle gördüğünü ve algıladığını belirlemeye çalışmışlardır.
Çocuklar konuşmayı sadece sosyal anlamda iletişim kurmak için değil, aynı zamanda çözmeleri gereken görevleri başarmak için de kullanırlar. Dilin bu kullanımına özel konuşma denir. Bazı uzmanlar için özel konuşma benmerkezcidir ve olgunlaşmamıştır. Ancak bu, erken çocukluk döneminde düşünce için çok önemli bir araçtır. Bir süre sonra kendi kendine konuşma çocuğun ikinci doğası haline gelir ve sözcüklere dökmeden eylemlere geçmeye başlarlar. Bu beceriyi kazandıklarında benmerkezci konuşma içsel konuşma olarak içselleştirilir ve bu da onların düşünceleri olur. Araştırmalara göre; özel konuşmayı kullanan çocuklar kullanmayan çocuklara göre daha sosyal ve girişkendir.
Ses bilgisini ve biçim bilgisini anlama
Okul öncesi dönemde çocuklar, kelimelerin içindeki sesleri algılama ve dildeki her sesi çıkarabilme konularında daha duyarlı ve yeterli hale gelirler. 3 yaşına geldiklerinde çocuklar tüm sesli harfleri ve çoğu sessiz harfi telaffuz edebilirler. 2.5 yaşta yarı anlaşılır olan konuşma 3 yaşla birlikte tam anlaşılır hale gelir. 3-4 yaş arasında çocuklar çoğul eki kullanımına başlarlar. Yapılan bir araştırmada çocukların kelimenin fonetiğine uygun şekilde otomatik olarak kelimeyi çoğul yapabildiği görülmüştür.
Söz dizimi ve anlam bilgisindeki değişimler
Okul öncesi dönemde çocuklar söz dizimi kurallarını da öğrenir ve uygularlar (Yaşça küçük çocuklar burda hata yapabilirler; “Nereye baba gidiyor?”). 18 ayla 6 yaş arasında küçük çocuklar her saat başı yeni bir kelime öğrenir. İlkokula başladıklarında ise yaklaşık 14.000 kelime bilmektedirler.
Kullanım bilgisindeki ilerlemeler:
Dil konusunda artan becerileri ve başkalarının bakış açısını alabilme yetisi sayesinde daha yeterli bir anlatıcı / dinleyici haline gelirler. Çocuklar büyüdükçe, bulundukları ortamda olmayan nesneleri ve bir başka zamanı konuşabilir duruma gelirler. 2 yaştan itibaren iki sözcüğü birleştirme, yer bildiren terimleri anlama 3 yaşa geldiklerinde ise en az 10 sözcük kullanmaları ve bildikleri sözcükleri anlatabilmeleri beklenir. 4 yaştan itibaren zıt anlamları ayırt edebilirler. 5 yaşına doldurmuş bir çocuk sözcük tanımlamalarını rahatça yapabilir, eşyaların bir çoğunun işlevini bilir ve zıt anlamları ayırt edebilir hale gelir.