2015 Yılında yapılan Nonalkolik karaciğer yağlanması olan insan karaciğerine modile edilmiş hayvan deneklerinde rafine edilmemiş kabak çekirdeği tüketimi hem karaciğer yağlanmasına engel olurken hem de kardiovasküler hastalık riskini azaltmaktadır.
100 gr kabak çekirdeği 560 kcal enerji verirken PUFA(çoklu doymamış yağ asiti) dan 23,6g zengin olurken potasyum,fosfor ve magnezyum oranları da yüksek seyrekmektedir.Böbrek hastalarında diyetisyen gözetiminde yeteri kadar tüketilmelidir.kabak çekirdeğinin serbest radikalleri nötralize ederek çeşitli hastalıkların gelişimini hızlandıran oksidatif strese karşı organları korur.
Günlük enerjimizin %30 unu yağlardan karşılıyoruz.Bu oranda WHO önerisinde PUFA’larda enerjinin %10’unu geçilmemelidir.
*1 avuç kabak çekirdeği günlük çinko ihtiyacının yaklaşık %20’sini karşılar.
Çinkonun en önemli faydası ise bağışıklık sistemini güçlendirmesidir. Bu mineral aynı zamanda hücre büyümesi ve bölünmesi, uyku düzeninin sağlanması, hafızanın korunması ve geliştirilmesi, yaraların iyileşmesi, koku ve tat alma duyuların gelişmesi, göz ve cilt sağlığının korunması için kritik önem taşımaktadır. Çinko eksikliğinde ise kronik halsizlik, soğuk algınlığı gibi hastalıklara daha çok yakalanma, depresyon, sivilceler ve öğrenme bozuklukları görülebilir.
Uyku Düzeni: Doğal bir amino asit olan “tryptophan” içeren kabak çekirdeği uyku kalitenizi yükseltebilir. Vücut tarafından “uyku hormonu” olarak bilinen serotonine dönüştürülen tryptophan uyku bozuklukları tedavisi için önerilen besinler arasında yer alıyor.
Diyabet: Kabak çekirdeğinin diyabet hastalığına etkisi henüz sadece laboratuvar hayvanları üzerinde yapılan araştırma sonuçlarına dayansa da ilk sonuçlar oldukça umut verici. Yapılan bu araştırmalarda kabak çekirdeği ve kabak çekirdeği yağının diyabetik hayvanlarda insülinin düzenlenmesine yardımcı olduğu belirlenmiştir.
Diyetisyen Rukiye KART